umarım gerçekleşmez ama gerçekleşirse ilk ikisinde de olduğu gibi iy almanya ms rusya olacaktır.
ikinci dünya savaşı esnasında 1942 ile 1943 yılları arasında sovyet rusya ve nazi almanyası arasında geçen ve yaklaşık 7 ay süren dünya tarihinin en kanlı savaşıdır. sovyet cephesinde ölü sayısı 1 milyon 100 bin iken nazi cephesinde 800 bin civarındadır.
savaş sonunda ruslar ülkelerini başarıyla savunmuş, almanlar ise ağır bir darbe almıştır.
savaş sonunda ruslar ülkelerini başarıyla savunmuş, almanlar ise ağır bir darbe almıştır.
Bundan uzuuuun zaman önce. Hatta çok uzun zaman önce Gaia(Toprak) vardı. Gaia kendi kendine doğurarak Uranüsü meydana getirdi ve Uranüs onun hem oğlu hem kocası oldu. Nasıl olduğu hakkında hiç bir fikrim yok :D. Oluşan Uranos(Ölmezler Katı, Yıldızlı Gök) ile Gaia bir araya gelerek ve Kyklopları ve Titanlar adını verdiğimiz ve Altın çağda dünyayı yöneten ilk tanrıları meydana getirdiler. mitolojideki tanrı ve tanrıçaların insanlar gibi duyguları var fakat insandan daha güçlü ve güzel/yakışıklılar. Tanrı Uranus biraz evhamlı bir tanrı olsa gerek ki Kiklopların tahtını ele geçirmesinden korkmaya başlar çünkü Kikloplar çok güçlü yaratıklardı. Korkusunun esiri Uranos, Kiklopları yerin altına yani Tartaros’a gönderir ve rahatına kavuşur lakin korkması gereken Kikloplar değildi. Ana yüreği dayanamaz buna ve Gaia oğlu Kronos’un eline mızrak gibi bir şey verir ve Uranos’u hadım ettirir böylelikle yönetim Kronos’un eline geçer ve Titanların hakimiyeti başlar ayrıca Uranusun cinsel organından akan meni ile de Gaia hamile kalır ve güzeller güzeli Afrodit doğar bunu da dip not olarak ekleyelim.
Annesinin duasını alan Kronos artık başına hiç bir şey gelmeyecekmiş gibi yaşayıp giderken kader ağlarını yavaş yavaş örmeye başlamıştır bile. Mitolojide çok rastalanan bir olay olan kardeş evliğini yapan Kronos kardeşi Rhea ile evlenir. Ve sırasıyla Hestia, Demeter, Hera Hades, Poseidon ve Zeus adlı çocukları olur. Daha baba olmanın sevincini yaşayamadan babasının hastalığına yakalanan Kronos yaptıklarından dolayı aynı şeyi çocuklarından göreceğinden korkarak doğan tüm çocukları yer. Bu duruma üzülen Rhea ise Gaia’nın öğütleri ile yalnız Zeus’u onun elinden kurtarır. Tanrıça, Zeus’u yanına alarak gecenin karanlığından faydalanarak çabucak koşup Girit Adası’nda İda Dağı’nın tepesine çıkar. Orada Gaia çocuğu alır ve onu bir mağaranın dibine saklar. Rhea ise geri dönüp bir kocaman taşı kundak bezlerine sarıp Kronos’a verir. Gariban Kronos da olacaklardan habersiz tahtının sefasını sürer. Zeus İda Dağında Amaltheia(keçi)’nin sütünü emerek büyür yağız bir delikanlı olur.Saklandığı mağaradan çıkar hemen savaşa hazırlanır. Önce Tartarosa gidip amcaları Kiklopları serbest bırakır ve buna karşılık yardım sözünü alır onlardan. Daha sonra giderler ve Titanların mekanlarını basarlar. Devasa taşlarla Titanlara geri püskürtmeye çalışırlarken Zeus da şimşeklerle destek verir onlara tam o esnada Rhea’nın verdiği kusturucu bir içecek ile Kronos yuttuğu tanrıları ve taşı çıkararır ve savaşın seyri daha da dramatikleşir Kronos için. Mitolojide Titanomachy (Titan – Tanrı savaşları) adıyla anılan savaşta Zeus ve kardeşleri, Kikloplarlarla beraber Kronos ile Titanlara karşı savaşırlar. Bu kısımda çok fazla entrika dönüyor, konsey falan toplanıyor bir tanrı diğerini satıyor falan pek hakim değilim o yüzden geçiyorum izninizle. Savaş tam 11 yıl sürüyor ve Zeus babasını yenerek yeni hükümdar oluyor. Çapkın Zeus fırsat bu fırsat diyerek Metisle yatar ve Metis Zeus’tan hamile kalır. Zeus gaflete düşer o da kral hastalığına yakalanır ve Metis hamileyken onu yutar ama Athena ölmez Zeusun kafasından doğar Zeus kızının kendini affetmesi için ona mızrak, miğfer ve kalkan verir. Titanlara dair tüm izler yok edilmeliydi ve bu görev Rhea’ya verildi. Rhea, Kronos’un ceviz ağacına gizlenmiş ruhunu yok etmek için keskin kırbacıyla ağacı parçalara ayırır. Rhea, kırbaçını kullandığında kullandığı yer yükselip ve dağ oluyordu. Kronosun ruhunun yok edildiği yer yükselir ve bu dağa bugün hepimizin bildiği Olimpos Dağı adı verilir. Tanrıların yeni mekanı artık gün yüzüne çıkmıştır.
Annesinin duasını alan Kronos artık başına hiç bir şey gelmeyecekmiş gibi yaşayıp giderken kader ağlarını yavaş yavaş örmeye başlamıştır bile. Mitolojide çok rastalanan bir olay olan kardeş evliğini yapan Kronos kardeşi Rhea ile evlenir. Ve sırasıyla Hestia, Demeter, Hera Hades, Poseidon ve Zeus adlı çocukları olur. Daha baba olmanın sevincini yaşayamadan babasının hastalığına yakalanan Kronos yaptıklarından dolayı aynı şeyi çocuklarından göreceğinden korkarak doğan tüm çocukları yer. Bu duruma üzülen Rhea ise Gaia’nın öğütleri ile yalnız Zeus’u onun elinden kurtarır. Tanrıça, Zeus’u yanına alarak gecenin karanlığından faydalanarak çabucak koşup Girit Adası’nda İda Dağı’nın tepesine çıkar. Orada Gaia çocuğu alır ve onu bir mağaranın dibine saklar. Rhea ise geri dönüp bir kocaman taşı kundak bezlerine sarıp Kronos’a verir. Gariban Kronos da olacaklardan habersiz tahtının sefasını sürer. Zeus İda Dağında Amaltheia(keçi)’nin sütünü emerek büyür yağız bir delikanlı olur.Saklandığı mağaradan çıkar hemen savaşa hazırlanır. Önce Tartarosa gidip amcaları Kiklopları serbest bırakır ve buna karşılık yardım sözünü alır onlardan. Daha sonra giderler ve Titanların mekanlarını basarlar. Devasa taşlarla Titanlara geri püskürtmeye çalışırlarken Zeus da şimşeklerle destek verir onlara tam o esnada Rhea’nın verdiği kusturucu bir içecek ile Kronos yuttuğu tanrıları ve taşı çıkararır ve savaşın seyri daha da dramatikleşir Kronos için. Mitolojide Titanomachy (Titan – Tanrı savaşları) adıyla anılan savaşta Zeus ve kardeşleri, Kikloplarlarla beraber Kronos ile Titanlara karşı savaşırlar. Bu kısımda çok fazla entrika dönüyor, konsey falan toplanıyor bir tanrı diğerini satıyor falan pek hakim değilim o yüzden geçiyorum izninizle. Savaş tam 11 yıl sürüyor ve Zeus babasını yenerek yeni hükümdar oluyor. Çapkın Zeus fırsat bu fırsat diyerek Metisle yatar ve Metis Zeus’tan hamile kalır. Zeus gaflete düşer o da kral hastalığına yakalanır ve Metis hamileyken onu yutar ama Athena ölmez Zeusun kafasından doğar Zeus kızının kendini affetmesi için ona mızrak, miğfer ve kalkan verir. Titanlara dair tüm izler yok edilmeliydi ve bu görev Rhea’ya verildi. Rhea, Kronos’un ceviz ağacına gizlenmiş ruhunu yok etmek için keskin kırbacıyla ağacı parçalara ayırır. Rhea, kırbaçını kullandığında kullandığı yer yükselip ve dağ oluyordu. Kronosun ruhunun yok edildiği yer yükselir ve bu dağa bugün hepimizin bildiği Olimpos Dağı adı verilir. Tanrıların yeni mekanı artık gün yüzüne çıkmıştır.
1861-1865 yılları arasında vuku bulmuş savaştır. genel olarak kuzey-güney savaşı olarak adlandırılır. bunun sebebi güney'deki 11 eyaletin amerika birleşik devletlerinden ayrılmak istemesidir. savaşa sebep olarak köleliği kaldırmak isteyen abraham lincoln gösterilebilir. çünkü güneyde ekonomi tarıma dayalıydı bu yüzden afrika'dan getirilen köleler bu tarlalarda calıstırılıyordu. eh kölelik kalkınca iş gücü pahalı olacak dogal olarak güneyli tarım baronları ekonomik olarak çökecekti. savaşın ilk yılları tam bir kıyım olmuştur. 2 tarafta bir üstünlük saglayamamıstır ta ki gettysburg muharebesi ne kadar. 75 i güneyden 82 si kuzeyden olmak üzere toplam 157 bin askerin katılımı olmuştur. her 2 tarafta mevcut sayılarının 3 te 1 ini kaybetmiş fakat kuzeyin acık ara zaferi ile sonuclanmıştır. savaş sonucu olarak ; güney yenilmiş , kölelik kaldırılmış amerika tekrar bir ve güçlü olmustu. ekonomik üstünlük güneyden, kuzeye geçmiştir. bugun bile günümüzde bir güneyli kuzeye gittiğinde yadırganır aradan yüzyıllar geçmesine ragmen.
dünya'nın kaderini değiştiren savaştır. aslında bu savaş bir bakıma ya hep ya hiç sözünü dogrular niteliktedir. savaştan önce almanya resmen boyun eğmiş ve ezik bir sekilde sürdürmekteydi tarihini. bir almanın silah alması yasaklanmış, almanların hava kuvveti kurması yasaklanmış ekonomik acıdan almanlar üstün olmasın diye müttefikler yahudilere önem vermiştir. bir diğer tarafta japonya ise kısıtlı petrol rezervi nedeniyle zorluk çekmekteydi bunun üstüne amerikanın petrol ambargosu koyması japonyayı iyice cıkmaza sürüklemişti. savaş ilk olarak asya da patlak vermiştir. mançurya yı almak istiyen japonya 1937 yılında buraya saldırmış ve zehirli gaz kullanarak ele geçirmiştir. gözünü moğolistana diken japonlar burada ruslar ile karşılaşmış ve yenilmişlerdir. modern bir ordu karşısında yenileceğini anlayan japonlar tekrar pasifiğe çevirmiştir gözünü. 29 eylül 1938 yılında ise hitler avusturya ve çekoslovakya'yı silah zoru kullanmadan münih antlaşması ile ele geçirmiştir. 3 mayıs 1939 a gelindiğinde ise bölgenin 2 süper gücü almanya ve sscb saldırmazlık paktı imzalarlar. daha sonra ise savaş başlar. 1 eylül 1939 günü almanya polonya'yı işgal eder. bir işgal karşısında polonya'yı koruyacagına söz veren ingiltere ve fransa anında almanyaya savaş ilan eder. polonya kısa sürede işgal edilir. sıra fransaya gelmiştir. yaklasık olarak 20 günde bütün fransa işgal edilmiştir. tabi bunda erwin rommelin etkisi büyükyür. fransadan sonra sıra ingiltereye gelmiştir. bu işgal sırasında modern savaş tarihinin en büyük silahlarından olan v2 ve v3 füzeleri kullanılmıştır. fakat londrayı bombalamaya giden alman hava kuvvetleri tarihinin en büyük yenilgisini burada almıştır. sayıca 3 kat üstün oldukları kraliyet hava kuvvetleri tarafından bozguna ugramıslardır. daha sonra hitler rusyaya saldırmıştır. buraya kadar gayet rahat ilerleyen alman birlikleri zamansız ve plan yapılmadan hazırlanan harekat yüzünden bozguna ugramıslardır. savaş almanya lehindeyken aleyhine dönmüştür. afrika cephesinde ise erwin rommel müttefiklere kök söktürmektedir. fakat rommel müttefiklerin vurucu darbeyi fransa üzerinden atlantik duvarı yakınından vuracagını tahmin etmiş bunu hitlere söylemiş fakat hitler onu siklememiştir. müttefikler 6 haziran 1944 yılında normandiya dan hava ve deniz üzerinden cıkartmaya baslamıstır. bu apacık avrupanın istilası demekti. patton ve bradleyin gelmesiyle müttefikler almanya içlerine sızmak için önemli bölgeleri ele geçirmiştir. operasyon market garden'da hollanda ele geçirilmeye çalışılmış fakat alman birlikleri müttefikleri püskürtmüştür. ardından lamberjack harekatı yapılır ve başarılı olur. frankfurt'a kadar gelen müttefikler savaşı bitirmek için büyük adım atmıştır. 1945 yılında müttefikler berline girmiştir. yarım milyon askerle burayı savunan almanlar 150 000 kayıp vererek şehri teslim etmişlerdir. 23 nisanda şehir düşmüş 30 nisanda ise hitler intihar etmiştir. 7 mayıs günü ise nazi almanyası teslim olmuştur. avrupada savaş bitmiş fakat asyada gözünü kan bürümüş bir japonya vardır. deniz gücü olarak o zamanın en iyi deniz gücüne sahip japon imparatorlugu amerikan donanmasına kan kusturmuştur ama ne yazıktır ki sürekli beslenen abd donanması yakıt sorunu olan japon donanmasını yavaş yavaş alt etmeye başlamıştır. ardından atılan 2 tane atom bombası japonyanında teslim olmasını saglamıstır. savaşta türkiye ülkemiz ilk başta savaşa girmek istemiş bunun hangi tarafta olacagına karar verememiştir. 1. dünya savaşında almanların yaptıkları yüzünden almanlara güven yitirilmiş, müttefiklere göz kırpılmıştır. müttefiklerden askeri techizat yardımı ve ekonomik destek istenmiş fakat müttefikler buna sıcak bakmamıştır. savaş boyunca türkiye denge politikası çizmiştir. almanya ile saldırmazlık paktı imzalanmıştır. 1943 yılına kadar almanyaya bor ve krom ihracatı yapılmıştır. savaşta ise sovyetlerin bir adiliği daha ortaya cıkmıştır. türkiye'ye gelen sturma adlı gemi savaş sebebleri yüzünden limana baglanmıştır. anlaşma gereği gemi daha sonra karadenize bırakılmış kısa bir süre sonra batırılmıştır. uzun süre geminin hava sartlarından dolayı battıgı sanılmış fakat acılan sovyet belgelerinde geminin sovyet denizaltısı tarafından batırıldıgı acıklanmıştır. 103'ü çocuk olmak üzere 778 kişi ölmüştür. hitler türkiye ile olan ilişkileri hep iyi tutmuş ve dönemin cumhurbaşkanına şöyle bir mektup yazmıştır. " hitler,ısmet ınönü'ye yazdığı mektupta özetle, alman birliklerinin türkiye-bulgaristan ve türkiye-yunanistan sınırlarına 60 km. kala duracağını bildirmiş ve bu bölgede herhangi bir toprak taleplerinin olmayacağını ve savaştan sonra avrupa'nın ekonomisinin tekrar yapılandırılmasında türkiye ve almanya'nın daha da yakınlaşacağını bildirmiştir."
6 gün gibi kısa bir sürede arap koalisyonu yenilmiş, israil topraklarını 4 katına cıkartmıstır. savaşın en önemli olaylarından biri bence israil'in mısır'ın bütün, yanlış duymadınız bütün hava kuvvetlerini yok etmesidir. daha 1 tane bile ucak kalkamadan israilli pilotlar bütün ucakları, pilotları ve hava alanlarını vurmuşlarıdr. israil tek başına ; mısır, suriye, ürdün, cezayir ve ırak'ı adeta alt etmiş orta doguda sınırların yeniden çizilmesine sebep olmuştur. israil savaşı ; 800 ölü, 2,563 yaralı, 15 esir, 46 uçak kaybı[ ile kapatmış, arap koalisyonu ise ; mısır- 11,500 ölü, 20,000 yaralı; ürdün- 700 ölü, 2,500 yaralı suriye- 2,500 ölü, 5,000 yaralı irak- 10 ölü, 30 yaralı toplam- 21,000 ölü, 45,000 yaralı, 6,000 esir
hala neden çıktığını anlamadığım, büyük israil projesinin en büyük ve en kanlı ayağı.
doğu bölgesinde başlamış askeri savaştır. şehit olan türk askerlerinin bedeninden amerikan mermileri çıkmaktadır. abd 1500 tırla askeri sevkiyat gerçekleştirmiştir. bu savaş türklerin en ahmakça gerçekleştirdiği savaştır. (bkz: incirlik üssü) amerika öyle oyunlar oynamaktadır ki türk siyasileriyle adeta kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaktadır. (bkz: türk askerlerine çuval geçirilmesi) darbe senaryolarıyla, efektif filmleriyle (bkz: kurtlar vadisi filistin) halkı uyutup memleketin anasını sikmeye devam ediyorlar. işgal etseler de kurtulsak zaten türkiye deki herkes amerikay'a gitmek isterken amerikanın türkiye'yi işgal etmesini neden kabullenemiyoruz.
ayla filmini izleyenlerin anlayamadığı savaş.
biz o yıllarda yaşamadık dolayısıyla bizim için ne desek boş. benim babam o yıllarda askermiş (evet babam 1930 doğumlu)
o yıllarda artan bir sovyet baskısı var. adamlar paso bizim topraklarımızı istiyor, kafamı bozma bak ha girerim diyor. babamın anlattığına göre o yıllarda ordumuz vasat. ne adam gibi tankımız var ne de tüfeğimiz. ülkede kıtlık yok ama var da gibi. şeker bulmak bir nimet.
eh hâl böyle olunca dayanacak birileri aranıyor yoksa ülke elden gidecek. sovyetler sınır bölgemizde paso tatbikat yapıp göz dağı veriyor. sonunda diyorlar nato'ya girelim. sovyetler bize saldırırsa en azından bir destekleyen olur bizi. zaten bm üyesi olan türkiye böyle bir durumda eğer çağırılırsa gitmek durumunda.
velhasıl gidiliyor, sonrası belli. nato'ya kabul,türkiye o yıllarda başlıyor sırtını amerika'ya yaslamaya hala da öyle. bunun mimarı için ;
(bkz: adnan menderes)
biz o yıllarda yaşamadık dolayısıyla bizim için ne desek boş. benim babam o yıllarda askermiş (evet babam 1930 doğumlu)
o yıllarda artan bir sovyet baskısı var. adamlar paso bizim topraklarımızı istiyor, kafamı bozma bak ha girerim diyor. babamın anlattığına göre o yıllarda ordumuz vasat. ne adam gibi tankımız var ne de tüfeğimiz. ülkede kıtlık yok ama var da gibi. şeker bulmak bir nimet.
eh hâl böyle olunca dayanacak birileri aranıyor yoksa ülke elden gidecek. sovyetler sınır bölgemizde paso tatbikat yapıp göz dağı veriyor. sonunda diyorlar nato'ya girelim. sovyetler bize saldırırsa en azından bir destekleyen olur bizi. zaten bm üyesi olan türkiye böyle bir durumda eğer çağırılırsa gitmek durumunda.
velhasıl gidiliyor, sonrası belli. nato'ya kabul,türkiye o yıllarda başlıyor sırtını amerika'ya yaslamaya hala da öyle. bunun mimarı için ;
(bkz: adnan menderes)
sosyalistlerin, "dünya savaşları" olarak lanse edilen savaşlar hakkında kullandığı tabir.
"netekim" bu savaşlar dünyanın egemenler tarafından paylaştırıldığı, yoksul halkların birbirine kırdırıldığı savaşlar, haklılar.
"netekim" bu savaşlar dünyanın egemenler tarafından paylaştırıldığı, yoksul halkların birbirine kırdırıldığı savaşlar, haklılar.