suç ve ceza
dostoyevski‘nin yazdığı başyapıttır. Kitapta bir hukuk öğrencisi olan raskolnikov’un para sıkıntısı yüzünden işlediği cinayet ve sonrasında yaşadığı suçluluk duygusu derinlemesine anlatılmaktadır. Öylesine yoğun bir suçluluk duygusudur ki bu raskolnikov’u cezalandırılma arzusuna iter. Çünkü raskolnikov soğukkanlı bir katil değildir ve vicdan azabı da cezalandırılmadan dinmeyecektir. Yazar karakterin psikolojik arkaplanını öylesine gerçekçi anlatır ki okurken içinizde bir suçluluk duygusu hissediyorsunuz. Sanki cinayeti raskolnikov değil de siz işlenmişsiniz gibi. Bu kitabı okuma isteğini bende arka sıradakiler dizisindeki kemal hoca karakterinin öğrencilerine bahsetmesiyle oluşmuştu. O sıra orta okuldaydım. Suç ve ceza’yı elime alıp okumaya çalışmıştım. Fakat o an okuyacak doğru zihinde olmamamdan sebep bitirememiştim kitabı. Lise 1’de tekrar yeltendim okumaya. Bu sefer bitirebilmiştim ve bende derin izler bırakmıştı. Bu sebeple fazlasıyla severim. Dostoyevski ile aramda derin bir bağ var, kalemi bende sarsıcı etkiler bırakıyor ve bu fazlasıyla hoşuma gidiyor.
5237 sayılı türk ceza kanunu' suçları tanımlar ve bu suçları icra eden kişilere verilecek cezaları belirler.