#tüm carotiscommunis entry'leri
iş arkadaşları yalnızca iş arkadaşlarıdır
bi anda rüyamda görmüşcesine aklımı kurcalamaya başlayan fakat kendisi hakkında sıfır bilgiye sahip olduğum araç. ufacık bilgiye, fikre dahi sonsuz açığım lütfen beni aydınlatın. sevdalısının çok olduğunu biliyorum, görüntüsüne de hayranım beni benden alıyor fakat kafamda delice sorular. hangi modeli daha iyidir? şehirde kullanmak istiyorum, manyakça bir fikir midir? aracı alırsan ustadan çıkamazsın diyenler haklı mıdır? hadi borcunu ödedik arızasını parçasını ödeyebilir miyim? yakıtı cebimi de yakar mı? gibi gibi gibi sıralanabilir. kullanan ya da bilgisi olan güzel arkadaşlarım, vereceğiniz bilgiler altın değerinde. merakta ve beklemekteyim.
geçtiğimiz hafta ilk kez deneyimlediğim yer. dört günde adanın birçok yerini, lezzetlerini, gündüzünü, gecesini tatmış olduk. arabasız gitmeyin tavsiyesi almıştık ama gittik ve çok da zorlanmadık. denize girilecek yer olarak en çok bilinen ayazma ve akvaryum koyları var, ayazma şezlong ve şemsiye hizmeti veren tek yerdi sanırım ve servis aracılığıyla kısa bir sürede ulaşılabiliyor 15 tl ücreti vardı, akvaryum koyuna ise bot ile gidiliyor, botta kiralık sandalyeler vesaire de vardı gördüğüm kadarıyla. biz bir gün atv kiraladık (sabah 09.00 akşam 21.00 şeklinde oluyor) ve adanın her yerini gezdik, daha sakin koyları tercih ettik, suyu gerçekten soğuk ötesi soğuk bu arada, adanın tek kusuru olabilir. bunun dışında atv kullanmak için de olsa yollar biraz tecrübe gerektiriyor ve ehliyet istiyorlar zaten kiralarken, gün batımına gidilirse dönüşte çok geçe kalınmaması taraftarıyım, araçlar hızlı oluyor atv maalesef belli bir hızın üzerine çıkamıyor. bunlar dışında meyhaneleri, mezeleri, balık yemekleri meşhur. biz iki kişi bi 50’lik rakı 4-5 meze 2 ara sıcağa 1300 küsür lira hesap ödedik biraz yüksek fiyatlı olabiliyor. bir de muhteşem bir tatlısı var bizim gittiğimiz meyhane hikotakis ve bir yer daha varmış yalnızca iki yer yapıyor bu tatlıyı, kızartılmış helva(?) olabilirdi adı tam hatırlayamadım, muhakkak deneyin derim. yukarlarda da yazıldığı gibi reçelleri oldukça güzel ve merkezde bir sıra boyunca reçel satan esnaflar var, hepsi güler yüzlü ve yardımseverler. son olarak biz kaleyi gezmekten ve tarihini okumaktan çok keyif aldık, adaya o denli yüksekten bakmak ve yazılanlarla bütünleştirmek keyifliydi. ben gitmeden önce buraları bi kurcalamıştım, benden sonra gidecek olanlara yardımcı olur umarım.
durduk yere üzerine düşünülecek bir konu mu emin olamadım. benim gözümden bakacak olursak bir görevmişçesine “artık yaşım geldi, çocuk sahibi olmalıyım, çevre ne der, e zaten bi yerde olacak bari böyle olsun” gibi değil de, yalnızca “ben hayatımın geri kalanını bu kişiyle geçirmek istiyorum, daha iyi olacağıma, hayatımdaki sorunların bile daha katlanılır olacağına inanıyorum” diyebildiğimiz zaman düşünülmesi gereken bir durum
başlığı görünce canım turşu suyu çekti
her derde, kedere, neşeye eşlik eder. en güzel anılarımızın ev sahibidir. sokağının sesi başka sessizliği başka güzel canım istanbul, canım kadıköy
kısa vade ve uzun vade olacak şekilde ikiye ayırırım hep. kısa vadede ulaştıklarım diğerleri için motivasyon olur. yoksa büyük hedefler için geçecek uzun zamanda savrulur dururum, bir şeylerin hatırlatması lazım başarmanın tadını
şehir içinde kesinlikle minibüsler, bildiğim kadarıyla yetişmeleri gereken dakikaları oluyor ve bu yüzden ne içindeki yolcuyu ne de dışardaki trafiği düşünmüyorlar. şehirler arası da kamyon ve tırlar, kör noktalarında kalmayın derim. bazen de dalabiliyorlar sonuçlar daha kötü oluyor o zaman en sağdan en sola çapraz geçeni gördü bu gözler
her yanıyla çok sevdiğim ve bir daha göremeyeceğim çok sevdiklerimi hatırlatan yıldızlı şehir. birçok güzelliği var fakat hazır yaz geliyorken, assosta kadırga koyunu ziyaret etmenizi öneririm. denizi biraz soğuk fakat tertemiz ve alabildiğine mavi. kafa dinlemelik, kiralık bungalov ve çadırların da kendi çadırınızla konaklayabileceğiniz alanların da bulunduğu güzel bir yer
unuttuk yemin ederim, pandemi bizde hal mı bıraktı....