#tüm cassiopeia entry'leri

"abi ev markete çok uzak saat de çok geç, gelirken bir tane parliament kısa alır mısın"
sonuç: valla getirdi, yerim.
yirmi sekiz kasım iki bin yedi zamanında, dolar henüz bir nokta iki lirayken biri çıkıp da "dolar dört olacak!" deseydi, "hadi la ordan" der gülerdik. yirmi sekiz kasım iki bin on yedi, dolar dört. ve evet arkadaşlar, "dolar yedi olacak!"
bu sefer güldürmedi.
önemli olan bir yere varmak değil; yolda olmaktır. yürek sürekli ilerlemek, sürekli gitmek ve kaçmak ikilemlerinde yeni rotalar bulur durur. üstelik her seferinde bir öncekinden daha fazla, daha uzun. yollarda bir başıma yirmi sekiz gün geçirmemin ardından yüz yirmi sekiz planlarına girişmemin kaynağıdır bu hisler demeti.
içinden çoruh nehri geçen, halkının çoğu gürcü olan ve mükemmel bir doğası olan ufacık tefecik ilçesinin hayranıyım. (bkz: borçka) macahel bölgesi beni benden alan esas noktadır. yeşilin her tonuyla, bir kuşun her sesiyle, huzurun her noktasıyla beni tanıştırmıştır.
(bkz: omnia mea mecum porto)
bana ait olan her şeyi yanımda taşırım gibi bir söz.. kaplumbağa gibi çantamı ihtiyacım olan her şeyi sırtlayıp yollara düştüğümde yazmıştım, değiştirmeye kıyamadım.
ilk turumda iç anadoludan, doğu anadoluya; oradan da karadenize çıktım. geze geze yolların ve rüzgarın itelediği yer gürcistan, ardından azerbaycan oldu.
kadın olmak ve sırtta koca bir çanta olması ikilisi otostopta taktiğe ihtiyaç duydurtmuyor, bu teori benden de onay aldı. en güzel taktik güzel gülümsemektir. gerisi kendiliğinden gerçekleşir.
sıkça ve az önce gaza gelerek las vegas olarak gerçekleştirdiğim eylemdir. canım sıkılır, gözüm dalar, kafada hayaller bünyede gitmek istekleri everest iken bir uçak bileti uygulaması açılır. en yakın havaalanından tahmini bir tarihe her yere bilet fiyatları incelenir. fiyatlara ve gündelik yaşamın doluluğuna "hmm" denilerek uygulama kapatılır. ve bitiş.
tek başına yaşadığın ev kavramı başlı başına huzurdan oluşuyorken kaçmak eylemi ya bir şeye yada bir şeyden gerçekleşir. eğer bir şeye kaçış dönüşü olmayan bir terk ediş ise ellerinde büyüyen kocaman bir özlem.. "hiçbir şey eski günlerdeki gibi olmayacak" düşüncesiyle o huzuru anımsamak.. eğer bir şeyden kaçtıysan evin o bitmek bilmeyen savaşında sığınağındır. dönecek bir zamanın, bir uğurlayanın yada bir bekleyenin varsa gitmektir o; gidip de dönüyorsan o kendini bulduğun, kendinle olduğun evin duvarlarına sarılırsın hasretle. kendimden biliyorum.