#tüm cedric başlıkları
ziraat bankası 500.000 liraya kadar 15 yıl vadeli konut kredisi faiz oranını 0.99 olarak belirledi.
Kaynak
Kaynak
Stefan Zweig son zamanlarda o kadar popüler oldu ki merak edip 10-12 kitabını aldım. Şu an 5-6 kitabını okuduktan sonra farkettiğim Zweig’in tam bir ahlak ve namus bekçisi eril/erkil biri olduğu oldu. Her kitabında kocasını aldatma, yasak aşk, evlilik dışı ilişki ve çocuk gibi toplum tarafından ahlaksızlık olarak görünen kadınların davranışlarını anlatıyor. İşin ilginci ise erkekler olay örgüsünde ortadan kaybolarak sanki tek suçlu kadınmış gibi kurgulanması. Kadına karşı şiddetin arttığı bu dönemlerde bu Zweig denen adamın kitaplarının neden bu kadar popüler olduğunu anlamak zor. Özellikle de kadınlar tarafından okunuyor. Zweig’in kitapları kadına düşmanlığı arttırır. Okunmasını kesinlikle tavsiye etmemek gerekiyor.
Aynı gün içinde hem münir özkul'u hem de aydın boysan'ı kaybetmişiz. kara cuma bu olsa gerek.
Şimdi her dizide filmde mafya özentisi robotik tipler kahraman diye pazarlanadursun, bizim patronun karşısına dikilip 'gözümde pul kadar değerin yok' diyen işçi Yaşar ustamız vardı...
bu repliği size hatırlatmak isterim.
Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, herseyin var. Binlerce kişi calışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmasın! Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. Hıh, sen, büyük patron, milyarder,para babası fabrikalar sahibi Saim Bey! Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm! Ben, Yaşar usta! Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! Gözümde pul kadar bile değerin yok. Ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın. Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. Çünkü biz birbirimizr parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. Bizler birbirimizi seviyoruz. Biz bir aileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? Dokunma artık aileme! Dokunma çocuklarıma! Dokunma oğluma! Dokunma gelinime! Eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, Yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! Anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam.
bu repliği size hatırlatmak isterim.
Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, herseyin var. Binlerce kişi calışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmasın! Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. Hıh, sen, büyük patron, milyarder,para babası fabrikalar sahibi Saim Bey! Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm! Ben, Yaşar usta! Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! Gözümde pul kadar bile değerin yok. Ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın. Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. Çünkü biz birbirimizr parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. Bizler birbirimizi seviyoruz. Biz bir aileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? Dokunma artık aileme! Dokunma çocuklarıma! Dokunma oğluma! Dokunma gelinime! Eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, Yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! Anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam.
Yeterince pahalıya almıyormuşuz gibi pasaportlara yeni yılda zam haberleri geliyor.
Kadında cinsel taşkınlık...
Beşiktaş'ımızın berberliği halinde gruptan çıkması kesinleşecek olan maç.
maça gidecek olan varsa maçtan önce çarşıda bir şeyler içebiliriz.
maça gidecek olan varsa maçtan önce çarşıda bir şeyler içebiliriz.
Dünya'nın en iyi sayılı taraftarları arasında yeri vardır. rakip oyuncunun kulaklarına hasar vererek oyundan çıkmasını sağlayan tek taraftar grubudur.
Jack London, Amerikalı gazeteci ve roman yazarı. altın avcısı. maceracı. şahsen en sevdiğim yazarlardandır romanlarında ve kitaplarında hep kendini anlatır. kendini güzel anlattığından veya sosyalist olmasından seviyorumdur belki. bir ara ölmek istemiş ve "beni hayata bağlayan tek şey halk" demiştir.
Jack london okuyanlar bilir 1800'lerin sonu 1900'lerin başındaki dünya'nın en güçlü devletler de olan sefaleti. jack london sırf bunu anlatmak için londra'da 2 ay yaşamış ve uçurum insanlarını yazmıştır. insanların kuruşlarla çok ağır işlerde çok saatler çalışmak zorunda olduğu hastalığın fakirliğin kol gezdiği böyle bir dönemde 1881'de dünya'ya gelip (neler başardığını anlatmaya gerek dahi yok) atatürk olabilmek taktire ayrı bir şayan bence.