#tüm chbsde entry'leri
taraftari oldugum, dunyanin en mukemmel taraftar grubune sahip olan, düsseldorfta olmaniza ragmen üstünüzdeki bvb formasini gören baska bir taraftarin yaninizdan gecerken el caktigi, selamlasip kahve/bira ismarladigi, taraftar gruplarinda burdan anlasilacagi gibi ciddi bir sicaklik ve samimiyet bulunan, mac gününde atmosferin sadece stadda degil tüm sehirde coskuyla yasandigi ve tam anlamiyla futbol kulturunu sehre ayak bastiginizdan itibaren iliklerinize kadar hissedebileceginiz almanya bundesliga futbol takimi. slogani "gercek sevgi" anlamina gelen "echte liebe" dir.
musterilerini magdur etmemis, magdur olanlara sayisiz güzellikler yaparak gönüllerinde taht kurmus isadamidir.
pro clubs bolumunde kalecileri de online oyuncular yonetsin diye otomatik kalecilerin her gelen topu iceriye aldigi oyun. tesvik yapalim derken batirdiklari guzel bir pro club etkinligine sahip olan oyun.
DESEM Kİ
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı TARANCI
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı TARANCI
yillarca yurutulebilen sabir gerektiren iliski turu. imkansiz degil. basaranlar ve muradina erenler coktur. ki gunumude daha basittir. sorun, sevgi degil rahatlik arayisi icinde olanlara biraz agir gelmesidir.
yazmiyorum buraya ama bilindik yöntem. tek kisi pek mümkün degildir.
turkiye. isvivrede dogan biri olarak ilk memleketi gorduk. ha illaaa yabanci olsun diyorsak almanya.
almanyada her yerde bulabileceginiz:
aldi, lidl ve sonrasinda netto marketleridir.
aldi, lidl ve sonrasinda netto marketleridir.
bindiginizde "ucak bu. digerleri ucan belediye otobüsüymüs" dedirten havayolu firmasi.
diger alman sehirlerine nazaran insanlarin daha güler yüzlü, yardimsever ve yabancilara karsi anlayisli oldugu sehirdir. yabancilar dairesinde dil bilmeseniz bile el kol hareketlerinizle bir seyler anlatmaniza tahammül edecek ve sizi basindan savmak yerine ihtiyacinizi görmeye calisacak kibar insanlarin calistigi ve yasadigi yerdir. hemen ana tren istasyonunun yaninda restaurantalya isminde cok güzel ve leziz yemekler yapan bir türk restorani vardir. allstadt"a gittiginizde klasik alman "barlar sokaklari" ile karsilasirsiniz. yüksek masalar genelde biralar ve patates kizartmasi. Türk konsoloslugunun ulasimi biraz zordur ancak aracla gidecekler icin güzel haber genis bir otoparki vardir. calisanlari gördügüm ve muhatap oldugum kadari ile islerini düzgün yapan memurlardir. baskan havalarina giren tipik calisanlardan degil. toplu tasimasi rahattir ve nerdeyse her yere uzanir sehirde. manzaraseverler icin yüksek bir kulesi bulunmaktadir. icinde kafe vardir. icerde duvara yazilmis türkce isimler görmek mümkün. rheintour denilen nehir turu vardir. en azindan düsseldorfta yapilmaya deger. königsallee denilen lüks ve deremsi bir suyun etrafinda toplanmis caddesi vardir.gündüz ayri gece ayri güzeldir. mutlaka gidilmelidir. suyun basinda dikkat ceken bir heykel bulunmaktadir. königsallee caddesinde rhein nehri tarafina giderseniz barlar, sokaklar olusu alisveris yerleri, nargile kafeler bulmak mümkündür.tam tersinde bulunan "starbucks" tarafina giderseniz orta uzunlukta bir "normal gelirli" kisiler icin daha cazip olan alisveris caddesi uzanacaktir önünüzde. bu yerlerin hepsine ana tren istasyonundan hem"U-bahn" ismi verilen metro araci ile hem de yürüyerek ulasmak cok basittir. ayrica fortuna düsseldorf isminde 2. bundesliga da oynayan futbol takimi vardir. unutmadan, köln ile düsseldorf hakli pek anlasamazlar. tarihten süregelen bir rekabet ve birbirlerini istememe durumu vardir aralarinda. bisikletinizi genelde eve almak zorundasinizdir. yoksa bes dakikaligina eve girip ciktiginizda demire zincirle baglamis oldugunuz bisikletiniz orda olmayabilir. hemde calan kisi kilide dokunmamistir bile. ya da sabah ise/okula yetismeniz gerektiginde bir bakarsiniz bisikletinizin tekerleri yok ya da tekerden bagladiysaniz sadece tekeri duruyor olur. ama her seye ragmen düsseldorf saymakla bitmeyecek özellige sahip güzel bir alman kentidir. sanat sehridir! mutlaka size hitap edecek bir seyler bulabilirsiniz.