#tüm civciv başlıkları
grönland'in batısında buzdağları ile çevrili bir şehir. Anlamı yerel dilde "buzdağı" demek.
ilulissat 4500 nüfusa sahip bir şehir olmasına rağmen toplamda 2500 nüfusa sahip bir ülke olan svalbard'a kıyasla oldukça izole bir bölge. grönland'de karanlık dönem daha kısa. 13 ocakta ilk kez güneş doğmuş ve saat 10 ile 16 arası günışığı var.
grönland'de kızaklar da farklı, daha ilkel ve geniş bir model kullanıyorlar. örümcek tarzında birbirine bağlanarak yükün eşit olarak dağıtıldığı 10 köpeklik kızak takımları var. Soğuktan korunmak için fok derisi kıyafetleri var. Arazi zemini genelde buzul ağırlıklı olmakla birlikte kayalık bölgeler de var.
iluliaq Cafe bölgedeki en tanınmış kafe, interneti olduğu için daha çok gençler tarafından tercih ediliyor. Fiyatlar diğer kafelere kıyasla daha pahalı. Yemek pahalı olduğu için kendimiz pişirmeyi tercih ettik. İnternetin saatinin 50 kron olması ve çok yavaş olması ise oldukça sinir bozucu.
yeşil sebze / meyve bulmak çok zor ve pahalı. Ama fok eti ve balık da
inanılmaz ucuz ve günlük olarak geliyor. Bir ekmek 24 kron, makarna 14, su 9. 5, marul 29 kron civarı. Kola ise 15 kron :) Merkezde minik bir kasap var, 16.30’da kapatıyor.
ilulissat 4500 nüfusa sahip bir şehir olmasına rağmen toplamda 2500 nüfusa sahip bir ülke olan svalbard'a kıyasla oldukça izole bir bölge. grönland'de karanlık dönem daha kısa. 13 ocakta ilk kez güneş doğmuş ve saat 10 ile 16 arası günışığı var.
grönland'de kızaklar da farklı, daha ilkel ve geniş bir model kullanıyorlar. örümcek tarzında birbirine bağlanarak yükün eşit olarak dağıtıldığı 10 köpeklik kızak takımları var. Soğuktan korunmak için fok derisi kıyafetleri var. Arazi zemini genelde buzul ağırlıklı olmakla birlikte kayalık bölgeler de var.
iluliaq Cafe bölgedeki en tanınmış kafe, interneti olduğu için daha çok gençler tarafından tercih ediliyor. Fiyatlar diğer kafelere kıyasla daha pahalı. Yemek pahalı olduğu için kendimiz pişirmeyi tercih ettik. İnternetin saatinin 50 kron olması ve çok yavaş olması ise oldukça sinir bozucu.
yeşil sebze / meyve bulmak çok zor ve pahalı. Ama fok eti ve balık da
inanılmaz ucuz ve günlük olarak geliyor. Bir ekmek 24 kron, makarna 14, su 9. 5, marul 29 kron civarı. Kola ise 15 kron :) Merkezde minik bir kasap var, 16.30’da kapatıyor.
Madagaskar'la özdeşleşen geniş gövdeli ve çok uzun ömürlü bir ağaç türü.
Küçük Prens kitabında da yer alan bu efsanevi ağaç türü aslında Afrika ve Avustralya'da da yetişmektedir. Meyvesi ve taze yaprakları yenir.
Rivayete göre Şeytan baobab ağacını topraktan koparırcasına ayırır ve ters olarak, kökleri dışarıda kalacak şekilde, dallarını toprağa daldırarak yeniden diker.
Diğer bir efsaneye göre ise yeryüzündeki ilk ağaçlardan biri olan baobab, zarif ve narin palmiye ağacı ile karşılaştığında kıskançlık krizine kapılır ve onun gibi uzun boylu olmak dileğiyle ağlamaya başlar. Ateş ağacının kırmızı çiçeklerini gördüğünde bu sefer de çiçek açmak arzusuna kapılır. Azametli incir ağacını ve olgun meyvelerini gördüğünde de o da meyve verebilmek için Tanrı’ya dua eder. Bu bitmez tükenmez istekler karşısında Tanrı kızar, baobabı kökünden koparırcasına söker ve tepetaklak bir şekilde tekrardan toprağa diker
Bilhassa günbatımında manzarası enfestir, fikir vermesi bakımından kendi çektiğim bir fotoyu ekliyorum :)
Küçük Prens kitabında da yer alan bu efsanevi ağaç türü aslında Afrika ve Avustralya'da da yetişmektedir. Meyvesi ve taze yaprakları yenir.
Rivayete göre Şeytan baobab ağacını topraktan koparırcasına ayırır ve ters olarak, kökleri dışarıda kalacak şekilde, dallarını toprağa daldırarak yeniden diker.
Diğer bir efsaneye göre ise yeryüzündeki ilk ağaçlardan biri olan baobab, zarif ve narin palmiye ağacı ile karşılaştığında kıskançlık krizine kapılır ve onun gibi uzun boylu olmak dileğiyle ağlamaya başlar. Ateş ağacının kırmızı çiçeklerini gördüğünde bu sefer de çiçek açmak arzusuna kapılır. Azametli incir ağacını ve olgun meyvelerini gördüğünde de o da meyve verebilmek için Tanrı’ya dua eder. Bu bitmez tükenmez istekler karşısında Tanrı kızar, baobabı kökünden koparırcasına söker ve tepetaklak bir şekilde tekrardan toprağa diker
Bilhassa günbatımında manzarası enfestir, fikir vermesi bakımından kendi çektiğim bir fotoyu ekliyorum :)
Danimarka Konsolosluğu'ndan alınır.
Sadece Schengen olması yetmez, izin için mutlaka Danimarka Konsolosluğu'na başvurulmalı ve vizede / izin yazısında "valid for greenland" ibaresi yer almalıdır.
Sadece Schengen olması yetmez, izin için mutlaka Danimarka Konsolosluğu'na başvurulmalı ve vizede / izin yazısında "valid for greenland" ibaresi yer almalıdır.
çocukluğumdan beri rol model edindiğim, bana göre ülkemizin en mükemmel gezgini olan, bir kuşağa gezi kültürünü aşılayan barış manço'nun 1990 yılında hayallerimin ülkesi grönland'e gittiğini öğrendiğimde hayranlığım bir kat daha artmıştı. şu an bile ulaşımın sorunlu olduğu bir ülkeye 1990 yılında gitmiş olması...
Kendi deyimiyle: "Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için...Ama adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz"
video linki: https://www.youtube.com/watch?v=b40cKQS_LEo&t=201s
Kendi deyimiyle: "Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için...Ama adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz"
video linki: https://www.youtube.com/watch?v=b40cKQS_LEo&t=201s
madagaskarda hristiyan olmayan ve genellikle dağlık bölgelerde ikamet eden yerli halkın famadihana (ölü döndürme) geleneği bilhassa kayda değerdir.
http://www.posta.com.tr/madagaskar-da-oluler-gunu-iptal-edildi-oluleri-mezardan-cikarip-dans-etmeyin-haberi-1346994
http://www.posta.com.tr/madagaskar-da-oluler-gunu-iptal-edildi-oluleri-mezardan-cikarip-dans-etmeyin-haberi-1346994
yerli halkı mada der. başkenti antananarivo, yine yerli halk tarafından kısaca "tana" olarak kullanılmakta :) her ne kadar kendisi ucuz bir ülke olsa da bilet fiyatları 4 ila 5 bin TL arasında seyrediyor. geçen ramazan’da ise 2600 TL’ye kadar düşmüştü. yolculuk yaklaşık 13 saat sürüyor. şehirlerdeki oteller temiz ve ucuz (günlük 30 TL’ye şehir merkezinde çift kişilik oda bulmak mümkün) ancak şehir dışına çıktığınız anda hem otellerin hem de takip edilen yolun kalitesi inanılmaz düşüyor.
Devasa bir ada ülke olan madagaskar’ın her yerine karayolu ile ulaşım mümkün değil, 34.476 km’lik karayolunun sadece 5.613 km’lik bir kısmı asfaltlanmış durumda ve asfaltlı yollar bile yer yer büyük çukurlarla dolu…
halk genel olarak İngilizce bilmiyor. resmi diller Malgaşça (Malagasy) ve Fransızca.
faaliyetler genelde gruplara yönelik. Tek kişi olduğunuzda ise neredeyse iki katı fiyat talep ediliyor. şehirlerarası ulaşım uçakla (çok pahalı), taksi brousse (çeşitli boyutlarda mini dolmuşlar, gayet uygun ama minimum 10 saat süren sıkış tıkış yolculuklar) veya araç kiralama ile mümkün. güvenilir seyahat acentelerin sunduğu standart araçların şoförle birlikte günlük kirası 30 eurodan başlarken, 4 X 4 araçların kirası 50 Euro (yakıt hariç).
bilhassa baobab ağaçlarının yer aldığı morondova şehri görülmeye değer.
vize ücreti Türkiye’den alırsanız 35, kapıda alırsanız 25 euro. aşı zorunluluğu yok ancak sıtma riski yüksek ve ilaç kullanımı tavsiye ediliyor.
yerli halkın famadihana (ölü döndürme) gibi oldukça ilginç gelenekleri var.
Devasa bir ada ülke olan madagaskar’ın her yerine karayolu ile ulaşım mümkün değil, 34.476 km’lik karayolunun sadece 5.613 km’lik bir kısmı asfaltlanmış durumda ve asfaltlı yollar bile yer yer büyük çukurlarla dolu…
halk genel olarak İngilizce bilmiyor. resmi diller Malgaşça (Malagasy) ve Fransızca.
faaliyetler genelde gruplara yönelik. Tek kişi olduğunuzda ise neredeyse iki katı fiyat talep ediliyor. şehirlerarası ulaşım uçakla (çok pahalı), taksi brousse (çeşitli boyutlarda mini dolmuşlar, gayet uygun ama minimum 10 saat süren sıkış tıkış yolculuklar) veya araç kiralama ile mümkün. güvenilir seyahat acentelerin sunduğu standart araçların şoförle birlikte günlük kirası 30 eurodan başlarken, 4 X 4 araçların kirası 50 Euro (yakıt hariç).
bilhassa baobab ağaçlarının yer aldığı morondova şehri görülmeye değer.
vize ücreti Türkiye’den alırsanız 35, kapıda alırsanız 25 euro. aşı zorunluluğu yok ancak sıtma riski yüksek ve ilaç kullanımı tavsiye ediliyor.
yerli halkın famadihana (ölü döndürme) gibi oldukça ilginç gelenekleri var.
devasa buzul kütlelerinden oluşan grönland dünyanın en büyük adası ve danimarka'ya bağlı. adayı ziyaret için schengen vizesinin yanı sıra danimarka konsolosluğundan özel izin almak gerekiyor. nuuk başkenti, diğer şehirler için aktarma merkezi olan kangerlussuaq ise dünya üzerinde kuzey ışıklarının gözlemlenebileceği en muhteşem şehir imiş! kuzey ışıkları gerçekten de nefes kesiyor. adanın en turistik şehri ise ilulissat, dünyaca ünlü iceberg bankası bu şehirde. kışın ziyaret daha cazip olmakla birlikte sadece 3 tane tur var ancak yazın her gün aktivite bulmak mümkün.