#tüm daniel-rafferty entry'leri

Günlük hayatından kafa dinlemeye kaçıp, kaçtığı yerde günlük hayatını yaşamaya çalışan insandır. Seni bunaltan şey sadece binaların çokluğu ve ağaçların azlığı değil aslında. Medeniyetin dezavantajlatının bunalttığı kimseler doğaya kaçar genelde. Makyajın sözlğ kural olarak sizi bunaltmıyo olması kampa çok da ihriyacınız olmadığını gösteriyo. Başka hobiler edinmek için hala geç değil.
İlk otostopumu yaptığım güzide ilimiz. Konyaaltını sevmiyorum.
Amacına ya da beklentine göre değişir tabi ama hem kendini hem de bi yerleri keşfetmek isteyen biri tabi ki tek çıkmalı. Kendisiyle vakit geçirebilen insanın başkasına ihtiyacı olmaz. Hatta başkası bazen yük bile gelebilir.
Tanımıyorum ama keyif pezevengi olduğu çok belli. Tanırım meslektaşımı gözünden.
Şoföre "dostuz biz" mesajı verebilirsin. Eğlenceli hareketlerin olursa şansın artar ama uçuşa grçme zira pilotları sevmez şoförler.

Ben almam ama binerken plakayı alıp birine bildirmekte fayda var. Ya da benim gibi allamanet gidin.

Bindiğiniz aracın kurallarına uymak zorundasınız ve şoförle de ayrı düşmeseniz iyi edersiniz. Siyasi görüşünüz aynı olmasa bile benzemek zorunda. Kafa rahatlığı açısından. Yoksa en fazla çeker sağa indirir :d

Maceracı olan sizsiniz, ev sahibi olan onlar. Bazı şeyleri söyletmeyin. Adam bi tesiste lavaboya gidiyosa arabada kalmayın, olabildiğince içini rahat ettirin.
Şart aramamaktır. Hissedin kardeşim biraz, bırakın şartını falan. Ha illa şart arıyosanız Beşiktaştaki ofise gidin basın parasını kaydolun. Ama gerek yok. Bestaminin para tuzağı bunlar hep.
Asgari düzeyde görsel ve yetecek kadar kaliteli ürünler üreten Spor Ürünleri firması. Hiç çamur atmaya gerek yok, iyi ki varlar.
2014 temmuzunun başlarında K isimli arkadaşıma Galatasaray tribününde tanıştığı eski tribüncü bi abi bi teklif yapıyo. Onlar Ali İsmail Korkmaz Vakfı olarak Ankara'dan bisikletlerle Konya'ya gelecekler, Konya'dan Antalya'ya araçlarla geçicekler ve araçlarında K ve 2 arkadaşı için daha yer var. Neyse, ha geldiler ha gelecekler derken epey zaman geçti. Bi kaç defadan sonra arayamadık da adamı. Malum eski tribüncü. Yarına kendileri veya haberleri gelmezse biz basıp gidelim dedik. Gelmediler tabi. 1 ağustos günü bi brunch yapıp saat 12'yi geçerken Antalya yoluna çıktık. Askeri alanın önünde duruyomuşuz, asker gelip bizi öteledi falan. Güneş bi yakıyo asfalt iki yakıyo, 45 dakika K otostop çekti. En son yola doğru "hayvan gibi şiy yapıyorsunguz" diye küfredip beni yola gönderdi. Ben kaldırımda sigara falan içiyodum o 45 dakika :d Kalktım, yola doğru adımlayıp 3. araca parmak kaldırdım. Kaldırdım ama daha yanımdan geçerken "durmadı yea" diye geri kaldırıma dönüyodum ki adam durdu. Anlicağınız ilk otostopum 5-6 saniye sürmüştü. Tek atış değildi tabi. O araçtan indikten sonra aynı ışıklarda bi başka aracı sadece içine doğru bakmak suretiyle durdurdum. Yolculuklarım şanslı başladı ve öyle de devam etti :)