#tüm diyedusunuyorumben başlıkları
bi stand upta denk gelmiştim bu tabire, hani şu son bi sağlam yediğin ve köfteleri höpürdettiğin kebap yok mu o işte. *
(bkz: alkolü bırakıyorum absinthe'ı )
(bkz: sigarayı bırakıyorum marlborası)
(bkz: alkolü bırakıyorum absinthe'ı )
(bkz: sigarayı bırakıyorum marlborası)
belki aşk acısı, belki kaybedilen birinin anısı, belki hatırlamak istenmeyen bir anı hatırlatan şarkılar. kötü zamanlara feda edilen iyi şarkılar da diyebiliriz aslında bu başlık için.
benim travmam ise enya - only time şarkısı.
benim travmam ise enya - only time şarkısı.
''tanıdıkça büyüyen bir karakterin var.” demişti bir seferinde bir kız arkadaşım. gitti ama olsun * aldığım en iyi iltifat bu sanırım.
psikolojide Kazanılmış başarısızlık veya öğrenilmiş çaresizlik sendromu, canlının göstermiş olduğu tepkilerin sonuca ulaşmaması durumunda, sonucu değiştiremeyeceğine karşı oluşan inanç ile gelen bir ruh hâli durumudur. bir "vazgeçiş" safhasına geçiştir, deneme cesaretini kaybetmektir aslında. örneklendirmek gerekirse;
"yabani bir fil yavrusu yakalandığında kalın bir zincir ile kalın bir ağaca bağlanır. yavru fil kaçmaya çalışır ama kaçamaz, zamanla kaçma denemelerini bırakır. o ağaçtan hiçbir zaman kurtulamayacağına inanır. esareti öğrenmiştir artık. bu aşamaya gelen filin ayağındaki zinciri ağaçtan sökerek, onu bir odun parçasına bağlarlar. yavru fil her yürüyüşünde o odunun peşinden geldiğini, görünce hala o ağaca bağlı olduğunu ve hiçbir zaman bağlı olduğu ağaçtan kurtulamayacağını düşünerek kaçma girişiminde bulunmaz, çevrede dolanır ama kaçmaz.''
"yabani bir fil yavrusu yakalandığında kalın bir zincir ile kalın bir ağaca bağlanır. yavru fil kaçmaya çalışır ama kaçamaz, zamanla kaçma denemelerini bırakır. o ağaçtan hiçbir zaman kurtulamayacağına inanır. esareti öğrenmiştir artık. bu aşamaya gelen filin ayağındaki zinciri ağaçtan sökerek, onu bir odun parçasına bağlarlar. yavru fil her yürüyüşünde o odunun peşinden geldiğini, görünce hala o ağaca bağlı olduğunu ve hiçbir zaman bağlı olduğu ağaçtan kurtulamayacağını düşünerek kaçma girişiminde bulunmaz, çevrede dolanır ama kaçmaz.''
1854 yılına göre Avrupa’nın en kalabalık 100 kenti. 787 bin nüfuslu İstanbul 3. sırada. o zamana göre listedeki diğer Osmanlı/Türk kentleri:
42. Edirne - 100 bin
61. Selanik - 75 bin
75. Bükreş - 65 bin
90. Sofya - 50 bin
kaynak
42. Edirne - 100 bin
61. Selanik - 75 bin
75. Bükreş - 65 bin
90. Sofya - 50 bin
kaynak
Bolivya'nın Potosi kentindeki Salar de Uyuni, dünyanın en büyük tuz gölüdür ve 10.000 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahiptir. Yağmurun ardından ince bir su tabakası, düz çölü dünyanın en büyüğü olan 129 kilometrelik bir aynaya dönüştürür. bu sebeple ''dünya'nın en büyük aynası'' lakabına sahiptir.
yenilikçi logo kervanına inter'de katılmış. ve evet sözlüğün logo işleri müdürü olarak tabi ki benim açtığım başlık. ama ne yalan söyleyeyim bunu beğenmedim. volkswagen'i andırmış biraz.
buyruuun
buyruuun
7 defa formula 1 dünya şampiyonu mercedes takımının ingiliz pilotu. son 2 yılda özellikle formula 1 tarihinde kırılmadık rekor bırakmadı. en fazla pol pozisyonu, en fazla grand prix kazanan ve en çok şampiyon olan pilot ünvanlarını (bkz: michael schumacher)'in elinden aldı.
konuşması zevkli bir konu olmakla beraber ciddi ciddi gerçek yada gerçeğe yakın olduğunu iddia edenleri anlamakta güçlük çekiyorum. bana göre astroloji dediğimiz şey bir inanç sistemi, bir öğretidir. yani dinlerden pek bir farkı yoktur, hiçbir bilimsel, deneysel bir tarafı yoktur. astrolojiye inanmak kimseyi cahil yapmıyor, yanlış anlaşılmasın. geçmişten gelen kültürel bir alışkanlığı devam ettiriyorlar sadece. bilmem kaç milyar tane gezegen varken sadece jüpiter'in merkür'ün size ve ilişkilerinize etki ettiğini düşünmek zaten başlı başına mantıksızken bunu bilim ile ilişkilendirmek epey komik bir durum. eğleniniz, kendinizi mutlu ediniz ama bunu bilim çatısı altında birleştirmeye çalışan şarlatanlara lütfen müsamaha göstermeyiniz.
değerli arkadaşlar, birini tanımak istiyorsanız onunla konuşmayı, onun hareketlerini gözlemlemeyi, yaşadığı ve büyüdüğü çevreyi anlamayı deneyin.
ayrıca size 1 günlük değil, 3 günlük değil, 7 günlük değil, 1 aylık veya 1 yıllık hiç değil, taaam 1 ömürlük falınızı sunuyorum.
buyruuuunnn
değerli arkadaşlar, birini tanımak istiyorsanız onunla konuşmayı, onun hareketlerini gözlemlemeyi, yaşadığı ve büyüdüğü çevreyi anlamayı deneyin.
ayrıca size 1 günlük değil, 3 günlük değil, 7 günlük değil, 1 aylık veya 1 yıllık hiç değil, taaam 1 ömürlük falınızı sunuyorum.
buyruuuunnn