#tüm esvedista başlıkları

Neden yapıldığını asla anlamadığım durumdur. Ben insanların yanında samimiyet sevmiyorum ya da çok vıcık vıcık geliyor gibi sözlerin arkasına sığınarak yaptıkları şeydir. Erkeklerin etrafından çevresinden ilişkisini saklama çabasınin ilişkinin temelinde net bir güven problemine neden olduğundan haberleri olduğuna eminim. Birisiyle anılmak istememek, hayatında birisi olduğunun bilinmesini istememek gibi garip amaçlar kimseyi bir şeyden korumaz sadece ilişkiyi zedeler . Yapmayın beyler. Ayıp oluyor.
İlişkiler baştan aşağı hatadır zaten . Bunu iyi idare eden ve edemeyenler vardır sadece . En belirgin ilişki hatası ise gereksiz güvendir.
Singapur çıkışlı Garena anlık ileti özelliği ve oyuncu odalari mevcut olan dünya çapında meşhur bir multiplayer battle royale oyun programıdir.

Garenanin 2019 yılında Google Play Store tarafından "Best Popular Vote Game" ödülü almasına ve aynı yılın kasım ayında 1 milyar dolar hasılat yapmasına sebep olan şüphesiz free fire oyunudur .

50 kişilik başlangıç ve 20 dklık süre zarfında tamamlan oyunda Araf, Bermuda, Kalahari olmak üzere üç harita tamel olarak ise Klasik, Dereceli, Takım Çarpışması, Takım Çarpışması Dereceli gibi modları barındırir. Bunların yanı sıra Paydos Saati, Zombi İstilasi, Spreyle ve Avla , Tam Şarj , gece avcısı, Kanca, Ölümcül Yükseliş, Hücum, Koca Kafa, Soğuk Çelik gibi micro timed modları da vardır.

Oyun ligleri sırasıyla
bronz1-2-3-4
gümüş 1-2-3-4
altın 1-2-3-4
platinyum 1-2-3-4
elmas 1-2-3-4
kahraman 1-2-3-4
Büyük usta ' dır.

Diğer MMO oyunlarınin aksine emülatör-mobil sürümü ayrı değildir.Garena Son gelen update infosunda Free Fire Max adli bir çalışma üzerinde olduklarını duyursa da bunun henüz bir mobil - emülatör ayırıcı yapılandırma olduğuna dair kesin bir bilgi verilmemiştir.
Yalanci gebelik ve ya hayalet gebelik tamamıyla gerçek hamilelik ile aynı belirtileri taşıyan ve daha çok psikolojik 3 sebebi olduğuna dair akıl sağlıkçılarin teorileriyle açıklığa kavuşmuş durumdur.
Ilk teori kadınin yüksek hamile kalma isteğiyken 2. sebep genelen çok düşük yapmış ve ya hamile kalmayacağı gerçeği ile yüzleşen kadınların umutlanip ya da hamile kalmayı istemeyenlerin karışık cinsel təcrübəden sonra oluşan hamile mi kaldım yoksa korkusudur. 3. sebep ise tamamen depresif bozukluktan və birikmiş psikolojik tedirginlik, gərginlikten oluşur.
Tüm semptomlari hamileliğin kendisi ile aynıdır. Tek farkı içinizde bir bebeğin asla olmamasıdır. Bunun dışında mide bulantısı, karın büyümesi, göğüste laktasyon(süt gelmesi) ve pigment değişimi gibi dışarıdan bakılınca da hamile zannedilecek dərəcədə belirtilerin oluştuğu, gebeliği yaşayan kişinin ise karnında bir şey hissetmesi,bunu yer yer tekme sanması, yüksek tansiyonu bebeğin kalp atışı olarak algılaması, adetten kesilme, bel ve sırt ağrıları, akıntı çoğalması hatta vajina genişlemesi, annelik içgüdüsu ile herhangi bir fiziksel tedirginlikte önce karnını korumaya çalışmak gibi bir çok durumu kəndində hissetmesi de cabasidir.
Bu durum bazen haftalarca bazen aylarca sürebilir. Ultrasonik muayene ile gerçeği kabul etmek en doğru şey olsa da çok inanmış iseniz ultrasonda görülmeyen ve - hamile kaldığımı yedinci ayda öğrendim hem de o kadar muayeneye rağmen meğer "gizli gebelik"mis - gibi hikayelerden yola çıkarak bunun bir gizli gebelik olabilecegini düşünüp bir türlü yalancı gebelik olduğuna ikna olamazsınız.
Kadın doğurganlıginin kadinsal bir vazife olduğu düşünülen toplumlarda yalancı gebelik çok daha yaygındır.
Bu acı tecrübeyi 8 ay önce yaşamış ve maalesef çok acı sonuçları ile karşılaşmış biri olarak çaresizliğin kendini en çok hissettirdiği şeylerden biri olduğunu söyleyebilirim.
Son günlərdə yılışık örneklerine sıkça rastladığım durumlardan birisi de eskide bırakılmasına/ tercih edilmemesine/istenmemesine/orada yeri olmamasina rağmen azl edildigi /kovulduğu /artık alınmayacaği yerlerin kapılarıni zorlayan insanların acınası halleridir. Kusura bakmayın ama buradan bakınca onlarda yerinizin olmadığı insanların və onların sizsiz daha mutlu olan hayatlarının ətrafında dolaşırken kendisine saygısı gelişmemis bir ucubeye benziyorsunuz. Geçmişte onunla ne olduğunuzun onun yeni ve başka merkezli hayatında asla bir önemi olmayan kişilerin arkasını koklamaktan ve ıslak bir küstah köpek gibi kapılarinda havlamaktan vazgeçin. Ucuzlaşıyorsunuz. Bazen özellikle de kadınların bu konuda onursuz ve kaburgasiz olmasını anlamıyorum. Red edilmissin, duygularının ve hissettiklerinin sensiz de mutlu olan insanlar için hiç bir önemi yok ve sen kendini ezip, yılışık ve yalaka hislerinle hala etrafta dolanıp kendini küçük düşürüyorsun. Azıcık onur be. Azıcık kendini seviyor ve yalnız da mutlu olmayı başaracak kadar iyi bir psikolojiye sahipsen lütfen kendine gel ve o hayattan bir kere kovulduğunu hazm et.
İlişkiler temelinde özverili birliktelik ve samimi tepkileri içermedikce gerçek bir şey çıkmaz ortaya. Son zamanlarda türeyen və normalleştirilen herkesle flört edebilme gevşekliginin başından sonuna kadar şerefsiz bir hareket olduğunu söylemekte fayda var diye düşünüyorum. Flörtlerini sıraya koyup hepsini ətrafında tutarak kendini yalnızlıklarda en azından gönül eğlendiririm garantisine alan beylerin sayısinin yükseldiği gerçeği ile bu beylerin onlardan hoşlanan, onların hoşlandığı ve en olabiletesi yüksek olan kişiyle genelde, diğer muhtemellerle de özelde fingirdestigi gerçeği yarışır cinsten. Doyumsuzluk p*cligi diye bir vebanin koynunda olan erkek kafasında yaptığı sıralamaya göre kendine en iyi geleni yakın markaja alıp diğerlerini de asla hayatından çıkartıp risk almamak adına mutlaka arkadaş, iyi kız, çok saf kız, muhabbeti iyi gibi bahanelerle ətrafında tutar. Kesin və net çizgileri olmayan bu gevşeklere 'biz birlikteyiz farkında mısın, x kişi senden hoşlanıyorsa hala ona ümit verir tarzda ətrafında tutman ne kadar doğru' derseniz '-en ne yapayım, kız benden hoşlanıyor diye kızı aforoz mu edeyim' diyerek yakınırlar . Dertleri kızı kırmamak ya da üzmemek değildir. Bazı günler sizden sıkıldıklarinda geceleri mutlaka o gariplerle o gün doymayan nefislerini karşıdaki saf kızın ona karşı olan ilgisi ile doyurur öyle uyurlar. Muhtemel bir ayrılıka da bu garibankarin yine yüksek dozda kendileri ile ilgilenmesine izin verir sonra daha iyi ve heyecanlı bir seçenek bulunca o kızı mutlaka yine bi arkaya və yedeğe alırlar. Bir tane bile ilişkim yok ki aramızda böyle bir ikinci seçenegin adının "iyi kız ya" konulmamış olsun.
Beceriksiz yalanlari yemiyor oluşumuzun başımıza bela olacağı bir başka kandırılma hikayesi de böyle cərəyan etmiş olur.
Yitik kelime anlamı bakımından, kaybedilmiş, ziyan olmuş, artık yok olmuş nesne anlamına gelir.
Teorideki bu terimsel yanı haricinde pratikteki yitik'in tanımlaması epey zor ve cetindir.
Hiç yitirmeyeceginizi sandığınız şeylere duyduğunuz müthiş güven, sevgi, saygı, huzur, mutluluk gibi hisleriniz de yitiginizle birlikte uçar gider.
Hiç kaybetmeyeceginize inandığınız bir şeyi kaybettiginizde başta psikoloji, sağlık, huzur, sosyal hayat, iş, aile gibi etken hayati kavramlarla da sorunlar yaşamaya ve hatta onları da yitirmeye başlarsınız.
Dönüp baktığınızda gördüğünüz ziyan tablosu karşısinda yapabilecek hiç bir şeyiniz yoktur.
Asla eskisi kadar sağlıklı , asla bi önceki kadar psikolojik dengesi yerinde değilsinizdir. Buna bağlı olarak da işi, gücü, aileyi ve çevreyi de yitirirsiniz.
Kimbilir Yitik in ziyan ile ayni anlamı taşımasinin bir nedeni de budur.
Şair "seni kaybettiğim günden beri, aklımı yitiriyorum, gri şehrin yitik baharı, sevmenin yalnız ve garip yolu, seni kaybettiğimden beri kendimi yitiriyorum" derken tam olarak bu durumu kastetmiştir.
İNŞİRAH SURESİ
1. BİZ SENİN KALBİNİ AÇMADIK MI ?
Ayet-i kerimede ALLAH hidayet - iman - kuran gibi kavramları nasip etmekle kişinin kalbini ve gönlünü zaten ferahlığa kavuşturduğunu işaret eder. Bu ayet İstifham Takriri'dir . Bu terim kuran mecazında aslında cevabı ve doğrusu belli olan şeyleri ikrar ve tekrar yöntemi ile kabul ettitmek için kullanılan ayet deyişidir. Büyük tefsirci İbn-i Kesir'e göre kalp açmak- göğüs açmakdan maksat kalbi nurlandırmaktır . Ebu Hayyan' a göre ise kendisine vahyedileni alabilmesi için hikmetle aydınlatmaktır .Bana şöyle geliyor ki kalp cisim olrak genişleyecek ve ya açılması ile rahatlığa kavuşulacak bir durumda değildir . Ayetteki tabir kalbin de beyin gibi barındırdıkları kadar zenginleşip büyüdüğünü bu yüzden peygamberin ve ya kulların hidayetle kalp genişliğine ulaşmasının aslında kalbin doğru ve gerekli hikmet - naiflik - incelik - ilim - samimiyetle olabileceğini vurgulamaktadır.
Ayetin soru şeklinde olmasındaki yegane sırlardan biri de sorunun cevabının önceden kitap içerisinde verilmiş olmasıdır. Mesela bu edebiyatı kadar örgüsü ve bağlamı da kusursuz olan kitabın hali hazırda şöyle de bir ayeti vardır ...Allah kimi doğru yola ulaştırmak isterse onun kalbini açar'' (En'am suresi/6)
Ayetteki belirgin jestlerden bir diğeri de Peygamberin diğer peygamberlere olan üstünlüğüne işaret eder . Ayetlerdeki bu detay diğer peygamberlerin değerinden azaltmak için değil yeni ve sonsuz dinin yegane elçisinin Hz.Peygamber olduğuna olan imadandır. Tasavvufta buna Habiblik'' denir. Bu detayın vukuatı şu şekildedir ;
İrade ehli daima taleptedir. İrade etmeyip irade olunan kişi ise matlup yani talep edilendir . henüz bir irade beklenmeden Allah tarafından talep edilmek SEVGİLİ olmanın ta kendisidir . Bu ayatte henüz bir irade ve istek olmadan Allah'ın Peygamber için ....biz senin kalbini genişletmedik mi?' buyuruğunda Peygamber'in ALLAH tarafından matlup konumunda barındırıldığını TaHa suresindeki Musa dedi ki Rabbim yüreğime genişlik ver.... iradesinden anlamak mümkündür .
Benim bu derin ayetten anladığım ve hissettiğim yegane belirgin his hayatın bize sunduğu huzuru da mutluluğu da genişliği de ancak ve ancak yine aynı Allah'ın verdiği kalbi doğru ve gerekli konuda genişletir tüketirsek bulabileceğiğmizden başka bir şey değildir.
Kelime anlamı "yok olmaya yol açabilecek şey, büyük acıya ya da derde yol açan şey, yıkacak denli büyük zarar." olan sosyal anlamını ancak hissedince anlayabileceğiniz durumdur. Maruz kalınmaz çünkü kişi kendini yıkacak şeyleri de yıkımin faillerini de hayatına kendi alır kendi kurar ve hatta yaratır.
Kimi denizleri aşarken kimlerin bi kaşık suda boğubileceği belli olmadığı gibi bir başkası için hiç bir önemi olmayan bazı durumlar başkaları için yıkım olabilir.
İlişkiler hezeyan ve yıkım doludur. Hüsran ve yas bu oluşlarin tepkisi olarak ilaveten devam etmese de en temizi kabul ediş ve "amaaann" diyiştir.
Yıkılmaz ve ya yıkımsız acı mümkün değildir. Çabuk atlatilmasi ve aşılmasi bunun bir yıkım olduğu gerçeğini değiştirmez.