#tüm experimentalist başlıkları
Bir şehri gezerken o şehri kısmen de olsa yaşamalı insan.. Mesela oradaki yaşantıyı hissedecek şeyler yapmalı, turistlerin değil gezginlerin ziyaret ettiği çoğunluğunu şehrin yerlilerinin oluşturdu yerleri gezmeli. Şehrin kültüründen doğasından birer tadım almadan dönmemeli... Bunu yaparken o şehirlerde geçen yaşantılarla iglili kitaplar da okunabilir diye düşünüyorum. Ama hayır nerede ne var nereye gitmeli kitapları değil, o şehirde geçen romanları kast ediyorum. Mesela berlini gezecek olan biri sabahattin alinin kürk mantolu madonnasını okumalı bence.. Şehrin geçmişinden bugününe yaşayan kültürünü ve doğasını hissederken kendinizi müthiş bir aşk romanının içinde bulmanız hiç fena olmazdı diye düşünüyorum. Kim bilir belki benzer bir aşka siz de rastlarsınız şehri keşfederken. Hadi sözlük ahalisi siz de gittiğimiz şehirlerde okuduğumuzda üzerimizde daha derin izler bırakacak kitapları önerin, önerin mi hem şehir hem roman unutulmaz olsun bizim için
Sabahattin Ali'nin kısa ama hızlı yaşantısına sığdırdığı eserlerden sadece bir tanesi. çoğunluğunu dönemin şartları neticesinde içeride yargılanırken yazdığı bu eser onun derinliğini adeta gözler önüne seriyor. Aslında iki farklı eser yerine tek eserde yer vermiş yazdıklarına. İlk kısmı cumhuriyet dönemi ankarasının tozlu ama bir o kadar duygulu sokaklarında başlar, dönemi anlatan olaylarla devam eder. Sonra bir bakmışsınız roman berline taşınmış dahası da tür değiştirip Sabahattinin Maria'sına olan naif ama bir o kadar tutkulu aşkını anlatmaya başlamış eser. Hem dönemi yaşamak isteyenler hem de o aşkın tadını hissetmek isteyenler için en güzide kitaplardan birisi