#tüm extreme-noise başlıkları
internetin en geniş film veri tabanıdır. burada bir filmi izlemeden önce aldığı puana ve hakkında yapılan yorumlara bakarak fikir sahibi olabilirsiniz. sevdiğiniz oyuncu ya da yönetmenlerin filmlerine kronolojik olarak ulaşabilme özelliği tatmin edicidir. genelde yeni çıkan filmlerin puanları daha filmi bile izlemeden 10 puan veren hayran kitleleri yüzünden yanıltıcı olabiliyor. o yüzden yeni çıkan filmlerin puanlarını dikkate almamak lazım.
m..ö. 64 yılında amasya'da doğmuş yunan gezgin , coğrafyacı ve tarihçi. ilkçağ'da eski dünyanın bir çok noktasını gezmiş (avrupa , asya , afrika) ve gördüklerini 17 ciltten oluşan Coğrafya adlı eserinde toplamıştır ve eserinin 7. 8. ve 9. Ciltlerinde Anadolu ve Trakya'dan bahsetmiştir. o dönem hakkında sahip olduğumuz bir çok bilgiyi strabon'un çalışmalarına borçluyuz.
yunanistan'ın gece hayatıyla ünlü olan en pahalı adası. merkezi küçüktür ve sadece beyaz mavi renklerin hakim olduğu yapılardan oluşur. bildiğim kadarıyla ada üzerinde yapıyı başka renge boyamak yasak. merkezi bir uçtan diğer uca yürüyerek gezebilirsiniz. burada bulunan yel değirmenlerini hangi açıdan nasıl çekerseniz çekin hep güzel çıkar. öyle fotojenikler. ada üzerinde fazlaca gay club mevcut. zaten önlerinde bulunan renkli lgbt bayraklarından anlarsınız. kafanızı çevirdiğiniz her yerde kaslı erkekler ya da göğüs ve dudak silikonlu kadınlar görmeniz mümkün. ben bundan 5 sene önce gittim. özellikle son 2-3 yılda türkiye'den gelen turist sayısında büyük artış var diyorlar. adanın atmosferi değiştiyse bilemem.
marmara denizinde bulunan istanbul'a bağlı üzerinde yerleşim olmayan ıssız adalardan bir tanesi. diğer adı hayırsız adadır. 1910 yılında istanbul'dan toplanan 80 bine yakın sokak köpeği bu adaya bırakılmış. köpekler burada açlıktan ve susuzluktan birbirlerini parçalayarak can vermiştir. ada üzerinde katliamla alakalı hayvanseverler tarafından dikilen ufak bir anıt var.
pazar günleri Panayia Evangelistria Kilisesinin olduğu yere kurulur. herşeyin bir alıcısı vardır tanımı bu pazarda geçerlidir. kolu bacağı kopmuş barbie bebekler bile 25 kuruştan alıcı bulabilir. aklınıza gelebilecek her türlü çer çöpün satılık olduğu pazarda dikkatli gezerseniz ilginç eşyalar bulabilirsiniz. biz eskiden cumartesi günleri taksimde içip eğlenip sabah güneş doğmaya yakın yürüyerek bu pazara inerdik. cebimizde 15-20 lira varsa bir çuval kıyafet alabiliyorduk. 1 liraya çanta , pantolon , tişört , mont aklınıza ne geliyorsa alabiliyordunuz. hatta pazarlık yaparsanız bazen fiyatı 75 kuruşa bile düşebiliyordu. bir keresinde buradan 1 liraya çanta aldık , çantanın derinliklerinden 1 lira daha çıktı onunla da iki tane kazak aldık. en kötü cebimizde para bitince pazarın çöpüne atlar burada çöplerin içinden güzel kıyafetler bulurduk. çöpten çıkan pislik içinde görünen kıyafetleri evde yıkadığımızda pırıl pırıl olurdu. böyle bereketli bir yerdi. artık eskisi kadar uğramasam da dolar yükseldi diye midir nedir artık aynı kıyafetlere pantolonlara 5 lira fiyat çekebiliyorlar.
dip not: eğer fazla dikkatsiz biriyseniz cüzdanınız çalınabilir. siz dikkatli gezin.
dip not: eğer fazla dikkatsiz biriyseniz cüzdanınız çalınabilir. siz dikkatli gezin.
Almanya'da bulunan bir liman şehridir. Çoğu kişi liman şehri olduğu için hamburg'u hep deniz kenarında sanar ama aslında elbe nehri üzerinde kuruludur. görülmesi gereken st.pauli adında anarşist bir semti vardır. öyle ki semtin kendiyle aynı ismi taşıyan futbol takımının siyah renk üzerine kuru kafalı bayrakları vardır ve bölgede punk kültürü canlıdır. reeperbahn adında Amsterdam'daki red light benzeri bölgesi vardır.
yunanistan'ın başkenti ve en büyük şehridir. batı medeniyetlerinin temeli olarak görülen antik yunan kültürününde başkentidir. şehire silüetini veren atina akropolisine mutlaka çıkmak lazım.
Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi ünlü sanatçıların yetiştiği , rönasansın temellerinin atıldığı şehirdir. medici ailesinin şehir üzerinde bıraktıkları etki büyüktür. tarihten gelen kültür ve mimari her sokakta karşınıza çıkar. Signoria Meydanı birbirinden değerli heykellerle tam bir açık hava müzesidir. Şehirde bir çok noktadan kubbesi görünen floransa katedrali kendisine hayran bırakır. günümüzde kuyumcu dükkanlarıyla dolu olan Ponte vecchio köprüsünü gezenlerin genelde gözünden kaçan detay ise köprünün hemen üzerinden geçen bir tünel olmasıdır. medici ailesi nehrin iki yakasında bulunan saraylarına halkın arasına karışmadan rahatça geçebilmek için bu tüneli yaptırmış. yoğun turist çeken bir şehir olduğu için genelde müzelerin önünde hep sıra vardır. yeme içme ise biraz pahalı.
ekşisözlük'te yazar olanlar ya da yazar olmak isteyenler bilirler. ekşi'de üyelik oluşturduktan sonra yazar olabilmek için sıraya alınırsınız. sıranız her gün sisteme giriş yapmanıza ve girdiğiniz entryler doğrultusunda değişir. yıllardır ekşisözlük okuyucusu olsam da hiç yazar olmayı düşünmemiştim. ta ki 4 ay öncesine kadar. bu geç kalınmış hareketle yazar olmaya karar verip üyelik oluşturduğumda kendimi 36bininci sıralarda buldum. düzenli olarak entry girip elimden geldiğince aktif olmaya çalışsam da sıram 28binle 34bin arasında sürekli değişiyor. bu sıra sürekli değişirken insan bir adım daha yaklaştım iki adım daha geriye düştüm diye kendi kendine sayıklanmaya başlıyor. aramızda benim gibi ekşisözlükte çaylak acısı çekenler varsa buyursunlar.
bulgaristan' ın başkenti ve en büyük şehridir. Şehir genel olarak ucuz olsa da özellikle içki , kahve ve sigara çok ucuzdur. komünist rejiminin etkisini ve bir çok osmanlı mimarisini görmeniz mümkün. İnsanları biraz soğuk kanlıdır. şehirde sanki herkes işini gönülsüz yapıyor havası var. burada tren garına gidip tren saatini görevliye sorsanız alacağınız cevap bilmiyorumdur. gezi sırasında kime bir şey sormamız gerekse aldığımız cevap hep bilmiyorum oldu. bilmediklerinden değil sadece cevaplamakla uğraşmak istemediklerinden.