#tüm gizemdurmaz başlıkları
Honeymoon olur da babymoon olmaz mı hiç :) Babymoon, Hamilelik döneminde çıkılan tatile verilen isim. Kişiden kişiye değişkenlik gösterse de ideali 4 ile 7.aylar arası rahatlıkla babymoon yapılabilir. Ben hamilelik sürecimde, 6.ayımı doldurduğumda Portekiz turu (Lizbon, Porto, Algarve)
7.ayımı doldurduğumda Münih (oktoberfest), Romantik yol ve
8.ayımın sonlarına doğru da Kopenhag gezisi yaptık.
Babymoon yaparken;
Rahat ayakkabı ve kıyafetler giyilmeli,
Çantada bol bol sağlıklı atıştırmalık ve su bulunmalı,
Sıcak bir yer ise kesinlikle şapka olmalı (yüklediğim resimde çok komik görünsemde şapkasız asla duramazdım malum sıcak bir yandan hormonlar bir yandan!),
Her türlü ağrı kesici, alerji ilacı, yanık, yara, sinek/böcek ilacı yanınızda olmalı.
Babymoon, kesinlikle eşiniz ile yapacağınız son tatil, en azından uzun bir süre başbaşa tatil zor olabilir. Bundan dolayı tadını çıkarın, en en en üst düzeyde keyif almaya çalışın. Elbette zorlukları var, koca göbek ile yürümek, sık sık tuvalet ihtiyacı, acıkmak ve susamak, tabi ki de yorgunluk. Ama düşününce birçok seyahatte bunlar ile karşılaşıyoruz ve bebekli bir yaşam öncesi inanın güzel bir babymoon size iyi gelecek! Ben iyiki diyorum gitmişiz, şuan ki aklımız olsa her ay bir seyahat yapardık :)
Hamileliğinizin rahat döneminde, kendinizi ve eşini biraz şımartmak için, biraz nefes almak için, bebek ve doğum stresini azıcık unutmak için kendinize uygun bir babymoon’a gitmenizi şiddetle öneririm :)
7.ayımı doldurduğumda Münih (oktoberfest), Romantik yol ve
8.ayımın sonlarına doğru da Kopenhag gezisi yaptık.
Babymoon yaparken;
Rahat ayakkabı ve kıyafetler giyilmeli,
Çantada bol bol sağlıklı atıştırmalık ve su bulunmalı,
Sıcak bir yer ise kesinlikle şapka olmalı (yüklediğim resimde çok komik görünsemde şapkasız asla duramazdım malum sıcak bir yandan hormonlar bir yandan!),
Her türlü ağrı kesici, alerji ilacı, yanık, yara, sinek/böcek ilacı yanınızda olmalı.
Babymoon, kesinlikle eşiniz ile yapacağınız son tatil, en azından uzun bir süre başbaşa tatil zor olabilir. Bundan dolayı tadını çıkarın, en en en üst düzeyde keyif almaya çalışın. Elbette zorlukları var, koca göbek ile yürümek, sık sık tuvalet ihtiyacı, acıkmak ve susamak, tabi ki de yorgunluk. Ama düşününce birçok seyahatte bunlar ile karşılaşıyoruz ve bebekli bir yaşam öncesi inanın güzel bir babymoon size iyi gelecek! Ben iyiki diyorum gitmişiz, şuan ki aklımız olsa her ay bir seyahat yapardık :)
Hamileliğinizin rahat döneminde, kendinizi ve eşini biraz şımartmak için, biraz nefes almak için, bebek ve doğum stresini azıcık unutmak için kendinize uygun bir babymoon’a gitmenizi şiddetle öneririm :)
gitmenin ayrı, yaşamanın ayrı, geri dönmesi ayrı zor olan bir ülke.
çalışmak için gidiyorsanız kesinlikle bir şirket ile anlaşmalı, onun sponsorluğunda gitmelisiniz ki, tüm vize ve taşınma işlemleri onlar tarafından karşılansın. bireysel vize başvurusunda geri dönüş 2 haftayı geçerken, şirket aracılığı ile başvurularda 1 hafta da vizeniz çıkıyor. türkiye'den eşya götürmek isterseniz bu günün parası ile minimum 4bin pound'u gözden çıkarmanız gerek! ve eşyalar deniz yolu ile hava durumuna göre yaklaşık 1 ayda ingiltere'ye ulaşıyor. oradan eşya almak isterseniz ise hem çok pahalı hemde modeller çok çirkin!
yine de ben oradan alıcam derseniz argos , b&m ve 2.el ürünler için gumtree gibi yerler ikea'dan daha uygun ;-)
eşyaları boşver ben nereden ev bulacam derseniz rightmove doğru adres!
İngiltere'de market alışverişinin en doğru adresi ise bence asda , tabiki tesco, lidl, aldi gibi supermarketler de uygun. ayrıca deterjan, şampuan, sabun gibi ihtiyaçlar için pounland yada poundworld'ler süper!
bizce en iyi telefon hattı three telefonhattı , sabit ev hattından türkiye'yi arama bedava olan bir paket almıştık :)
2. el araba çok ucuz ama kasko ücretleri cep yakıyor! birikmiş bir paranız var ise hemen araba alın yoksa kasko parasını biriktirin derim! gezmeyi seviyorsanız maddi olarak en uygun zamanda bir araba almanızı öneririm. taşındıktan sonra 1 yıl boyunca türk ehliyetinizi kullanabiliyorsunuz. 1 yılın sonunda ehliyetiniz iptal! ingiltere ehliyeti almak zorundasınız. eğer avrupa birliği üyesi bir ülkeden ehliyetiniz var ise onu burada süresiz kulanabilirsiniz. online bir testi ve direksiyon sınavı var. direksiyon sınavında sizi herhangi bir yerde durdurup arabanın içinden yada motorundan birkaç parça gösterip " bu ne? ne işe yarar?" gibi acayip strese sokan sorular soruyorlar!
ingiltere'de en çok sevdiğimiz site kesinlikle topcashback . eğer online birşeyler alıcaksanız; uçak bileti, tren bileti, tatil, argos'dan bir eşya, debenhams'dan birşeyler, havaalanı otoparkı yani aklınaza gelecek birçok şeyde bu site üzerinden alışveriş yapmak istediğiniz sitelere giriş yaparsanız belirli oranlarda para iadesi oluyor. 1-2 ay sonra hesabınıza para yatıyor. Biz tüm online alışverişlerimiz de kullandık ve para iadesi kuruşu kuruşuna yapıldı ;-)
kesinlikle gezlip görülmesi gereken yerlerin başında tabiki londra var. Bunu, manchester, york, edinburgh, glasgow, oxford, cambridge, brighton, cardiff takip etmekte... bu güzel ve büyük şehirlerin yanında salisbury'e gidip devasa ketadrali görmeden, stonehedge'e gidip şaşkın şaşkın " bu kayalar buraya nasıl gelmiş" diye kendine sormadan, windsor'a gidip kraliyetin yazlık sarayını gezmeden, cornwall bölgesinde denize girmeden, lake district'de huzuru bulmadan, doğa harikası durdle door ve lulworth cove'u görmeden, bath' de termal su keyfi yapmadan, bibury ve castle combe gibi şirin ingiliz köylerini görmeden, westonbirt arboretum'da sonbaharın renklerine aşık olmadan, warwick castle'da halloween etkinliklerine katılmadan, bristol'da balloon fiesta'yı görmeden, william shakespeare'ın şehri stradford upon Avon'u ziyaret etmeden ve daha nicelerini yapmadan dönmeyin ;-)
İngiltere'de yaşarken, kendinizi yeri gelir kraliyet ailesinin bir üyesi gibi hisseder, yeri gelir " çok pahalı burası yaa bu maaşlarla biz bir ömür burda yaşayamayız " der sefilleri oynarsınız. Yeşiline, havasının güzelliğine, insanının kibarlığına, hayatın düzenine hayran olmamak elde değil. ama gel gelelim maaş artışları yok mu o maaş artışları. yılda %2 -%3 alıyorsan süpersin! bundan dolayı, gitmeden önce muhakkak iyi bir maaş pazarlığı yap ki gidince şaşırıp kalma!
Herşeye rağmen, iki katlı mini evimizi, yazın bahçe keyiflerimizi, göl kenarı pikniklerimizi, haftasonları tipik ingiliz köylerindeki çay keyiflerimizi gerçekten çok özlüyorum...
çalışmak için gidiyorsanız kesinlikle bir şirket ile anlaşmalı, onun sponsorluğunda gitmelisiniz ki, tüm vize ve taşınma işlemleri onlar tarafından karşılansın. bireysel vize başvurusunda geri dönüş 2 haftayı geçerken, şirket aracılığı ile başvurularda 1 hafta da vizeniz çıkıyor. türkiye'den eşya götürmek isterseniz bu günün parası ile minimum 4bin pound'u gözden çıkarmanız gerek! ve eşyalar deniz yolu ile hava durumuna göre yaklaşık 1 ayda ingiltere'ye ulaşıyor. oradan eşya almak isterseniz ise hem çok pahalı hemde modeller çok çirkin!
yine de ben oradan alıcam derseniz argos , b&m ve 2.el ürünler için gumtree gibi yerler ikea'dan daha uygun ;-)
eşyaları boşver ben nereden ev bulacam derseniz rightmove doğru adres!
İngiltere'de market alışverişinin en doğru adresi ise bence asda , tabiki tesco, lidl, aldi gibi supermarketler de uygun. ayrıca deterjan, şampuan, sabun gibi ihtiyaçlar için pounland yada poundworld'ler süper!
bizce en iyi telefon hattı three telefonhattı , sabit ev hattından türkiye'yi arama bedava olan bir paket almıştık :)
2. el araba çok ucuz ama kasko ücretleri cep yakıyor! birikmiş bir paranız var ise hemen araba alın yoksa kasko parasını biriktirin derim! gezmeyi seviyorsanız maddi olarak en uygun zamanda bir araba almanızı öneririm. taşındıktan sonra 1 yıl boyunca türk ehliyetinizi kullanabiliyorsunuz. 1 yılın sonunda ehliyetiniz iptal! ingiltere ehliyeti almak zorundasınız. eğer avrupa birliği üyesi bir ülkeden ehliyetiniz var ise onu burada süresiz kulanabilirsiniz. online bir testi ve direksiyon sınavı var. direksiyon sınavında sizi herhangi bir yerde durdurup arabanın içinden yada motorundan birkaç parça gösterip " bu ne? ne işe yarar?" gibi acayip strese sokan sorular soruyorlar!
ingiltere'de en çok sevdiğimiz site kesinlikle topcashback . eğer online birşeyler alıcaksanız; uçak bileti, tren bileti, tatil, argos'dan bir eşya, debenhams'dan birşeyler, havaalanı otoparkı yani aklınaza gelecek birçok şeyde bu site üzerinden alışveriş yapmak istediğiniz sitelere giriş yaparsanız belirli oranlarda para iadesi oluyor. 1-2 ay sonra hesabınıza para yatıyor. Biz tüm online alışverişlerimiz de kullandık ve para iadesi kuruşu kuruşuna yapıldı ;-)
kesinlikle gezlip görülmesi gereken yerlerin başında tabiki londra var. Bunu, manchester, york, edinburgh, glasgow, oxford, cambridge, brighton, cardiff takip etmekte... bu güzel ve büyük şehirlerin yanında salisbury'e gidip devasa ketadrali görmeden, stonehedge'e gidip şaşkın şaşkın " bu kayalar buraya nasıl gelmiş" diye kendine sormadan, windsor'a gidip kraliyetin yazlık sarayını gezmeden, cornwall bölgesinde denize girmeden, lake district'de huzuru bulmadan, doğa harikası durdle door ve lulworth cove'u görmeden, bath' de termal su keyfi yapmadan, bibury ve castle combe gibi şirin ingiliz köylerini görmeden, westonbirt arboretum'da sonbaharın renklerine aşık olmadan, warwick castle'da halloween etkinliklerine katılmadan, bristol'da balloon fiesta'yı görmeden, william shakespeare'ın şehri stradford upon Avon'u ziyaret etmeden ve daha nicelerini yapmadan dönmeyin ;-)
İngiltere'de yaşarken, kendinizi yeri gelir kraliyet ailesinin bir üyesi gibi hisseder, yeri gelir " çok pahalı burası yaa bu maaşlarla biz bir ömür burda yaşayamayız " der sefilleri oynarsınız. Yeşiline, havasının güzelliğine, insanının kibarlığına, hayatın düzenine hayran olmamak elde değil. ama gel gelelim maaş artışları yok mu o maaş artışları. yılda %2 -%3 alıyorsan süpersin! bundan dolayı, gitmeden önce muhakkak iyi bir maaş pazarlığı yap ki gidince şaşırıp kalma!
Herşeye rağmen, iki katlı mini evimizi, yazın bahçe keyiflerimizi, göl kenarı pikniklerimizi, haftasonları tipik ingiliz köylerindeki çay keyiflerimizi gerçekten çok özlüyorum...