#tüm mara entry'leri
postahanede bile dolandırmaya çalışan insanların olduğu, Malların fiyatının olmadığı her şeyin pazarlık üzerine döndüğü şişirilmiş bir ülke. 1 hafta geçirdim marakeşte bir golf otelinde casablancada sudi kralının kaldığı bir otelde kaldım. ara sokaklarında kayboldum ama yok arkadaş. ülkenin ne lüksü güzel ne fakir hayatı. adamların adı çıkmış ya otantik diye turist gelse de geçirsek diye bekliyorlar. Turistlere kötü davranılması halinde kral inanılmaz cezalar veriyor çünkü gelirin çoğu turizmden geliyor. Türkleri ve tayyip erdoğanı çok seviyorlar. Fransızları kurtarıcıları olarak görüyorlar. Değişik memleket, 1 hafta gezmeye gidilir daha fazlası yorar.
bilekliklerinin sürekli kadın kişilerine verildiği gruptur.
yabancı sevgili yaptığımda olacağını beklediğim durum. ama ne yazık ki değişen tek şey alman usulü hesaplar oldu.. şansımı seveyim..
almanca tercümanlık okuyordum o zamanlar. ingilizce iyi ama zerre almanca öğrenememişim anca okuduğumu anlıyordum. almanca vizemdeki soruları ingilizce cevaplayıp 25 almıştım..
kim ne derse desin paradır.
Adamın biri tarafından 1buçuk saatlik yol boyunca komikli videolar izlemeye maruz bırakılmıştık. ayıp olmasın diye de gülmeye çalışıyordum ama zerre komik değildi.. zor yolculuktu kısacası..
kamp sezonunu nisan mayıs gibi açıp ekim gibi bitiren. her kampta sanki şartmış gibi bok gibi içen sağa sola kusan. doğada huzuru buluyorum yeaa diyip 1 haftadan fazla çadırda kalamayacak olan insan tipi
kesinlikle huysuz olmaması. Gerçekten huysuz sürekli bir şeylerden şikayetçi olan insanla gezmek işkence. bunu yemem, şunu içmem, orda yatmam. evinde otur o zaman arkadaşım niye rahatlık sınırlarının dışına çıkıyorsun ?