#tüm mesenenvarmi entry'leri
tarihi eser
yazı efsane uzun olacak ama bilin ki bu garip olaylar silsilesinin bir anını bile atlamadan size aktarma çabamdan ötürüdür.niye bu kadar konuları atlamak istemiyorum? çünkü aşırı komik, aşırı saçma, bir o kadar ilginç, travmatik, ne hikmetse öğretici ve ders çıkarılması gereken belki de interrail türkiye tarihinde bu ekibin en yanlış anlaşıldığı(ışid üyesi sanılmak gibi :O) ama tam manasıyla ruhunu en iyi şekilde yansıtan hikayesidir.
küfür yasağı var mı bilmiyorum ama varsa bu entry lütfen bu kurala dahil edilmesin dilekleri ile yazıma başlarken halet-i ruhiyemi sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum.
mına koyim bir sözlük açılmıştı geçenlerde interrail türkiye tarafından ne oldu acep derken telefonuma bir bildirim geldi, gece saat 2:25.durum şu ki 2015 tarihinde unutulmaz anılar grubunu canlandırmaya çalışırken attığım bir posta yorum atılmış diyor ki -''postu aylar sonra okuyan ve gülmekten yarılan ben''.yorumu okudum, posta baktım, aklımda o 3-4 gün canlandı, bir sırıtma geldi içimden ama ''vaaay amua goygoy ne hikayeydi beaaa'' diye haykıran bir sırıtma, derken kafamda reaggae eşliğinde anılar, anlar canlandı ve dedim ki bu anıyı yazmalıyım, yazmalıyım ki grupta bu hikayeyi bilmeyenler kalmasın, bilsinler nasıl insanlar bunlar, hem anım kalıcı olsun hem de azcık dikkat çeker paylaşılır da şu sözlüğe de bir katkım olur sosyal sorumluluğuyla cümlelerimi yavaştan ısıtarak, müziğin de sesini azcık açarak hikayeyi cümle aleme ilan edeyim dedim.ama ne ilan!!!
millet taşşakları yayın, sütyenleri çözün ve bana kulak kesilin, içine gireceğiniz bu maceranın gerçek olduğunu bilerek ve dünyanın o tarihlerinde neden evde sevişmeden despotluk içinde kös kös oturduğunuzu sorgulayacağınız aşırı saçma olaylar seline kapılmaya hazırlanın.çözdüyseniz başlıyoruz.
tarihlerden 2015 kış ama ocak mı? şubat mı? aralık mı? bilmiyorum, yanılmıyorsam bir bu kadar garip bir hikaye olan hakkarirail yeni oldu ya da bundan sonra mı olmuştu? ne bileyim, başka bir evde kalmış duygusal ablanın biri de gecenin 2 sinde, 3-4 sene sonra o postu da okuyup bildirim düşürseydi bilirdim.şimdi arayıp ta tarihine bakamam, zaten başlı başına o apayrı bir hikaye.bu beğenilirse, yani küfürlü dilimden uyarı yeyip te atılmazsam onu da yazarım elbet.
neyse kış işte amk buz gibi hava ama yürekler yanıyor!! libidolar tavan!! insanlar aşk istiyor meşk istiyor derken denyonun birinin aklına her kış esen ''ulan kızı alıp trenle karsa mı gitsem, hem şekil olur hem belki samanlık seyran olur'' fikrini benimseyen bütün libidosu yüksek gençleri bir araya toplamayı akıl eden interrail türkiye ailesi karsrail etkinliği yapıyor.hem de ikinci amk. ah!!!! birinciyi nasıl kaçırırııııııım!!!-tabi bu arada hepinizin aklında geçti di mi lan yataklı doğu ekspresi vagonunda sevişmek.geçti geçtiiii biliyoruuuum, hınzırlar homosapieniz sonuçta damarımızda var-derken saat gece 1 aklı yok fikri var delikanlı alttan sesleniyor, akıl veriyor puşt.gayet hınzır yavşak bir tavırla bana sesleniyor.-''oluum ara. ara, ara.de ki karsa gidelim.yataklı vagonda şiir felan, de bunları, kadın sonuçta ince ve estetik şeyleri sever.araaaa, ara olum ara.gelir bak beni dinle, sende istiyorsun biliyorum.mum da alırsın bakışmalar felan, sen beni dinle ara''. gaza getirmeleri sonucu, verdim ateşe bütanı, yaktım rusyayı amk, tutmayın beni geliyorum, açtım telefonu ve dedim ki ''karsa gidek''.dedi ki ''olur''.nasıl olur amk,olur lan işte, oldu.oldu mu oldu lan hakikaten karsa gidiyoruz.derken aldık biletleri o gün geldi çattı ve kars treni hareket etti abiler.çok uzatmadan konuya dalayım artık değil mi.
trene 48 kişi bindik çünkü 4 kişilik odalı kompartımanların 12 tanesi bizim.şöyle, bir vagonu giriş kapısından çıkış kapısına olan bütün odalar bizim.hepsi biziiiiiiim!!!yayıl anasını satıyım, istediğin odaya yerleş, eyyyt yavrum at ayakları, aç perdeyi 30 saat kar kış izle bembeyaz, karşında duran Allah'ın yarattığı en zarif canlıya bak, şaraba bak, keyfine bak.Kim ne diyebilir ki.o tren hareket ettikten sonraki 3-4 gün iptal dünya.savaş mı çıkmış, meclis mi karışmış, avrupa mı yok olmuş sikimde değil, sikimizde değil anladın mı.yok yani o 3-4 gün kimse bize dokunmaz offline ız çünkü wonderland a giden tren kalktı bir kere.kalktı kalktı, kalkar kalkmaz şaraplar açıldı, bir dk geçmemişti bile.içmeye başladık, bende yok diğerinde var içiyoruz, ama nasıl içiyoruz bir litre şarabı döne döne içiyoruz, her şeyi içiyoruz, ben bebek gibi kadınımın kucağında ağzıma sırayla gelen emziklerin tadına bakıp uzatıyorum.kime uzatıyorum bilmiyorum, oda 12 kişi, 4 kişilik oda 12 kişi neden? çünkü ben sarhoşluğun etkisiyle mahalle bakkalından aldığım anti-romantik, elektrikler gittiğinde ortaya çıkan beyaz mumları yakmışım ve herkes bizim kompartımana doluşmuş şiirler okunuyor, birbirini hiç tanımayan insanlar göz süzüyor, el ele tutuşuyor, kalp hızlarımız artıyor, doğu ekspresindeyiz, dışarıda kar yağıyor, kadınım bana bakıyor, her şey güzel gidiyor ve ben bayılıyorum.
bayıldım millet, bildiğiniz bayıldım.çünkü polatlıya gelmeden ben bir şişe şarap içmiştim.bir saat geçmeden bütün fenkşuvi hünerlerimi sergileyip düşmüşüm.30 saat yol için planladığım bütün egzantiriklikleri tüketip ölmüşüm.gözümü açtığımda kayserideydik ve karşımda bir çin'li oturuyordu.hayır her şeye kendimi hazırladım ama bir çinli hayal etmemiştim.hayal de edemezdim.kayserideyiz, karsa gidiyoruz ne çinlisi amk.istesen de hayal edemezsin.çin li lan bu.çin nere kayseri nere.hepsini geç tüm kompartımanları dolu olan bir kars treninde çinli ne alaka.ama orada bana bakıyor gülüyor piç.öyle içmişim ki kucağında uyuduğum kadına hebele hübele bir şekilde kim bu demeye çalışırken tekrar öldüm.1 saat daha yok bende.uyandığım da ağzıma bir şişe şarap dayıyorlardı, kokusuyla kendime geldim.toparlandım kompartımandan dışarı baktım ve ne göreyim bir kalabalık bir galabalıgh ve artık 61 kişiyiz.çünkü kayseride 13 kişiyi kaçak almışız içeri ve artık çin li harbiden gerçek.rüya değil gerçek, dönüp durumu aydınlığa kavuşturayım dedim.çin liye bişiler sordum ama o da bi dünya garibim habersiz salak salak bakıyor sağına soluna.istanbul deyip duruyor, galiba akademisyenmiş, istanbul dedi, hee o zaman istanbulda akademisyen -de burda işi ne amk.derken grubun en kavruk seslisi aykut can akman ve ''susamayanlar ekibi'' -onlara daha sonra neden böyle bir isim taktığımı anlayacaksınız- şarkı söylemeye başladı,şarkılar söyledik, dans ettik, kompartımanlardan vagon koridoruna çıktık, yıktık amk.61 kişi bulduğu herşeye vurarak ritim tutuyor ve dans ediyor.öpüşüyor, koklaşıyor, bağırıyor çağırıyor deliriyor.kafası bi dünya, aşık olan mecnun bir köşede, karşısında ''bu dans edenlere mi katılsam acaba'' diyen umarsız kadına şiir okumaya çalışıyor.accaaaaip dağıtıyoruz amk.vagon görevlisi bir ara odasından çıkar gibi oldu ama 61 çılgına nasıl durun,susun diyeceksin.diyemezsin, sikerler.bunu anlamış olacak ki o da çekildi odasına karsa kadar enerjimiz yettiğince dağıttık.artık karsa yaklaşmıştık.
kars garına girerken eşyalarımızı hızlıca toplamaya çalışıyorduk.çalışyorduk diyorum çünkü toplayamıyorduk ya sarhoştuk ya yorgun ya da pencereden dışarıda gözüken kışa hiç mi hiç hazır olmadığımızı düşünüyorduk.toparlandık ve apansız bir soğuğa adım attık.çinliyle beraber,o hala burada,o gitmiyor, onu tanıyor musun olric?.
veeee o soğuk bir tokat misali beyinlerimizi kendine getirdi.artık karadaydık.-da napacaktık amk.harbi lan ne yapacaktık biz.niye geldik buraya.bizi cezbeden tren yolculuğuydu amk, kars değildi ki.dağılacak mıydık şimdi? kimileri gara çadır kurmaya başlamıştı bile.gar çok sıcaktı bir kere.kimileri ise bir tanıdığını bulmaya çalışıyordu telefondan.onda kalacak galiba puşt.sıcak yatak, yemek, duş.puşt dediğime bakamayın ben de az değilim.hemen otel bakmaya koyuldum.geceliği 150 tl, iyi.kadınıma döndüm o da tamam.oldu bu iş, dağılıyoruz derken.bütün olayların startını veren ses geldi.Bestamiydi.
''toparlanın milllet, nereye gidiyorsunuz? kamp atacağız, olmadı karsrail 1 de dükkanını açan Mustafa abinin dükkanında kalırız''.bu sese, o yolculuğun verdiği ebleklikle kulak verdik ve karsın içinde 61 harami kamp yeri aramaya başladık.homurdanmalara kulak asmazsak her şey olur gibi çadır var, tulum var, hava soğuk, ateş yakarız çakmak var, hava soğuk, içki var, hava soğuk, içilik giym.. hava soğuk, hava soğuk amk, lan olum hava soğuk, lan öyle böyle değil, hava çok soğuk.aklımda plan yaparken bütün kelimeler ''soğuk''a dönüşüveriyor.buzzzzzz.ak gezenler bok yesin, kaçacak delik aramazlarsa namerdim.nasıl soğuk ya.tek ısınınan bence yanımda kafası bi dünya olan Savaş'tı.çünkü hala içiyordu adam.şişe şişe içiyordu.
bu kargaşa böyle devam ederken düşünün karsta akşam saat 18-19 suları, çarşı içinde bütün esnaf kapıdayken, decathlon'un o cıngıllı bıngıllı ucuz renkli malzemeleriyle morlu,fosforlu, turkuazlı,cingıllı pembeli 61 kişi yürüyor.herkez uzaylı mı bunlar diye bize bakıyordu.çarşıyı, emniyet müdürlüğünü, kaymakamlığı, valiliği de geçtikten sonra kars kalesinin altındaki parka ulaşmıştık.bence büyük başarı.gidene kadar atlattığımız düşme, kalkma, buz sarkıtlarından kurtulma, ak gezenlerle savaşma vakalarının hatti hesabı yok.ama vardık, şükür vardık.
oymak başı bestami, kendisinin bile bu kampa hiç inanmadığı ses tonundan belli bir güvensizlikle çadır kuralım dedi.dedi ama yaygara, kimi çadırı kuramıyor, kimi olmaz ikinci sarıkamış vakası yaşamak istemiyorum diyor, hepimiz açız, ısınma çok büyük dert, kimisi gara döndü çünkü gar içi sıcak, kimi daha olayın gerçek olup olmadığına inanmaya çalışırkeeeeen, bu işin mantıklı olmadığına karar getiremeyen kutsal bir ses ''önce yemeğe gidelim, karnımız doyuralım geldiğimizde karar veririz'' dedi.yemeğe gittik, ev yemekleri yapan bir yerde günün son kalan nevalelerini tükettik yedik içtik.yine şarkı söyledik.karsın şarkıları meşhurdur, mekan sahibi çıkardı akordeon başladı çalmaya usul usul ''sarı galiiiiin, sarı galiiiin, sarı galiiiin''.çaylarımız içtik iyice ısındık, ısınmalıydık çünkü birazdan yaşanacaklardan kesinlikle habersizdik.bunun için enerjimizi toplamamız lazımdı.gayet memnuniyetsiz bir şekilde, donacağımız parka doğru yönlendik.ölüme gidiyorduk.şarkılarla türkülerle ama bi dk.bir koşturmaca ki sorma.o kapkaranlık park olmuş las vegas, her yerde çaakar lambalar, noluypruz amk neyin partisi bu.
özel harekat araçları, polis ekip otoları, candarmarlar, aligopterler, ejderyalar -yok amk artık!!! +var amk!!!valla var lan.
bir curcuna, bir curcuna.Arkamdan yürüyen columbia'lı Savaş'a ''ne içirdin lan bana'' diyorum.O ölmüş zaten, siktir et cevap verecek hali yok.Kadınıma;
-Ne oldu kız sence?
+Ne bileyim, partiye yeni üyeler dahil oldu herhalde.
-hııı çok komiksin, espriler espriler.
tedirginliğiyle kamp alanına geldik.Bestami, komisere olduğunu anladığım birine telefonunu gösteriyordu.Komiser ise umursamıyor telsizde birini ikna etmeye çalışıyordu.
''yok efendim, sandığımız gibi bir durum değil, hayır efendim, yo yo yo hayır, siz rahat olun.kontrol altında her şey.tamam efendim.tammam efendim......"
(Peki bundan sonra ne oluyor, devam edecek 2. postu bekleyin ya da editlerim ne bileyim saat sabahın 5 i, kelimeler, harfler birbirine karışmaya başladı.Neeeeyseh!! paylaşın olm paylaşın, destek olun insanlara, yorum neyi atın da bende gaza geleyim.ilk defa böyle bir yazı yazdım.hep hayalimdi kitap yazmak ama anca bu kadar cesaretimi toplayıp birkaç paragraf bir şeyler yazabildim.Beni N'olur gaza getirin de devam edebileyim.Çok acındırmadan baysss)
küfür yasağı var mı bilmiyorum ama varsa bu entry lütfen bu kurala dahil edilmesin dilekleri ile yazıma başlarken halet-i ruhiyemi sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum.
mına koyim bir sözlük açılmıştı geçenlerde interrail türkiye tarafından ne oldu acep derken telefonuma bir bildirim geldi, gece saat 2:25.durum şu ki 2015 tarihinde unutulmaz anılar grubunu canlandırmaya çalışırken attığım bir posta yorum atılmış diyor ki -''postu aylar sonra okuyan ve gülmekten yarılan ben''.yorumu okudum, posta baktım, aklımda o 3-4 gün canlandı, bir sırıtma geldi içimden ama ''vaaay amua goygoy ne hikayeydi beaaa'' diye haykıran bir sırıtma, derken kafamda reaggae eşliğinde anılar, anlar canlandı ve dedim ki bu anıyı yazmalıyım, yazmalıyım ki grupta bu hikayeyi bilmeyenler kalmasın, bilsinler nasıl insanlar bunlar, hem anım kalıcı olsun hem de azcık dikkat çeker paylaşılır da şu sözlüğe de bir katkım olur sosyal sorumluluğuyla cümlelerimi yavaştan ısıtarak, müziğin de sesini azcık açarak hikayeyi cümle aleme ilan edeyim dedim.ama ne ilan!!!
millet taşşakları yayın, sütyenleri çözün ve bana kulak kesilin, içine gireceğiniz bu maceranın gerçek olduğunu bilerek ve dünyanın o tarihlerinde neden evde sevişmeden despotluk içinde kös kös oturduğunuzu sorgulayacağınız aşırı saçma olaylar seline kapılmaya hazırlanın.çözdüyseniz başlıyoruz.
tarihlerden 2015 kış ama ocak mı? şubat mı? aralık mı? bilmiyorum, yanılmıyorsam bir bu kadar garip bir hikaye olan hakkarirail yeni oldu ya da bundan sonra mı olmuştu? ne bileyim, başka bir evde kalmış duygusal ablanın biri de gecenin 2 sinde, 3-4 sene sonra o postu da okuyup bildirim düşürseydi bilirdim.şimdi arayıp ta tarihine bakamam, zaten başlı başına o apayrı bir hikaye.bu beğenilirse, yani küfürlü dilimden uyarı yeyip te atılmazsam onu da yazarım elbet.
neyse kış işte amk buz gibi hava ama yürekler yanıyor!! libidolar tavan!! insanlar aşk istiyor meşk istiyor derken denyonun birinin aklına her kış esen ''ulan kızı alıp trenle karsa mı gitsem, hem şekil olur hem belki samanlık seyran olur'' fikrini benimseyen bütün libidosu yüksek gençleri bir araya toplamayı akıl eden interrail türkiye ailesi karsrail etkinliği yapıyor.hem de ikinci amk. ah!!!! birinciyi nasıl kaçırırııııııım!!!-tabi bu arada hepinizin aklında geçti di mi lan yataklı doğu ekspresi vagonunda sevişmek.geçti geçtiiii biliyoruuuum, hınzırlar homosapieniz sonuçta damarımızda var-derken saat gece 1 aklı yok fikri var delikanlı alttan sesleniyor, akıl veriyor puşt.gayet hınzır yavşak bir tavırla bana sesleniyor.-''oluum ara. ara, ara.de ki karsa gidelim.yataklı vagonda şiir felan, de bunları, kadın sonuçta ince ve estetik şeyleri sever.araaaa, ara olum ara.gelir bak beni dinle, sende istiyorsun biliyorum.mum da alırsın bakışmalar felan, sen beni dinle ara''. gaza getirmeleri sonucu, verdim ateşe bütanı, yaktım rusyayı amk, tutmayın beni geliyorum, açtım telefonu ve dedim ki ''karsa gidek''.dedi ki ''olur''.nasıl olur amk,olur lan işte, oldu.oldu mu oldu lan hakikaten karsa gidiyoruz.derken aldık biletleri o gün geldi çattı ve kars treni hareket etti abiler.çok uzatmadan konuya dalayım artık değil mi.
trene 48 kişi bindik çünkü 4 kişilik odalı kompartımanların 12 tanesi bizim.şöyle, bir vagonu giriş kapısından çıkış kapısına olan bütün odalar bizim.hepsi biziiiiiiim!!!yayıl anasını satıyım, istediğin odaya yerleş, eyyyt yavrum at ayakları, aç perdeyi 30 saat kar kış izle bembeyaz, karşında duran Allah'ın yarattığı en zarif canlıya bak, şaraba bak, keyfine bak.Kim ne diyebilir ki.o tren hareket ettikten sonraki 3-4 gün iptal dünya.savaş mı çıkmış, meclis mi karışmış, avrupa mı yok olmuş sikimde değil, sikimizde değil anladın mı.yok yani o 3-4 gün kimse bize dokunmaz offline ız çünkü wonderland a giden tren kalktı bir kere.kalktı kalktı, kalkar kalkmaz şaraplar açıldı, bir dk geçmemişti bile.içmeye başladık, bende yok diğerinde var içiyoruz, ama nasıl içiyoruz bir litre şarabı döne döne içiyoruz, her şeyi içiyoruz, ben bebek gibi kadınımın kucağında ağzıma sırayla gelen emziklerin tadına bakıp uzatıyorum.kime uzatıyorum bilmiyorum, oda 12 kişi, 4 kişilik oda 12 kişi neden? çünkü ben sarhoşluğun etkisiyle mahalle bakkalından aldığım anti-romantik, elektrikler gittiğinde ortaya çıkan beyaz mumları yakmışım ve herkes bizim kompartımana doluşmuş şiirler okunuyor, birbirini hiç tanımayan insanlar göz süzüyor, el ele tutuşuyor, kalp hızlarımız artıyor, doğu ekspresindeyiz, dışarıda kar yağıyor, kadınım bana bakıyor, her şey güzel gidiyor ve ben bayılıyorum.
bayıldım millet, bildiğiniz bayıldım.çünkü polatlıya gelmeden ben bir şişe şarap içmiştim.bir saat geçmeden bütün fenkşuvi hünerlerimi sergileyip düşmüşüm.30 saat yol için planladığım bütün egzantiriklikleri tüketip ölmüşüm.gözümü açtığımda kayserideydik ve karşımda bir çin'li oturuyordu.hayır her şeye kendimi hazırladım ama bir çinli hayal etmemiştim.hayal de edemezdim.kayserideyiz, karsa gidiyoruz ne çinlisi amk.istesen de hayal edemezsin.çin li lan bu.çin nere kayseri nere.hepsini geç tüm kompartımanları dolu olan bir kars treninde çinli ne alaka.ama orada bana bakıyor gülüyor piç.öyle içmişim ki kucağında uyuduğum kadına hebele hübele bir şekilde kim bu demeye çalışırken tekrar öldüm.1 saat daha yok bende.uyandığım da ağzıma bir şişe şarap dayıyorlardı, kokusuyla kendime geldim.toparlandım kompartımandan dışarı baktım ve ne göreyim bir kalabalık bir galabalıgh ve artık 61 kişiyiz.çünkü kayseride 13 kişiyi kaçak almışız içeri ve artık çin li harbiden gerçek.rüya değil gerçek, dönüp durumu aydınlığa kavuşturayım dedim.çin liye bişiler sordum ama o da bi dünya garibim habersiz salak salak bakıyor sağına soluna.istanbul deyip duruyor, galiba akademisyenmiş, istanbul dedi, hee o zaman istanbulda akademisyen -de burda işi ne amk.derken grubun en kavruk seslisi aykut can akman ve ''susamayanlar ekibi'' -onlara daha sonra neden böyle bir isim taktığımı anlayacaksınız- şarkı söylemeye başladı,şarkılar söyledik, dans ettik, kompartımanlardan vagon koridoruna çıktık, yıktık amk.61 kişi bulduğu herşeye vurarak ritim tutuyor ve dans ediyor.öpüşüyor, koklaşıyor, bağırıyor çağırıyor deliriyor.kafası bi dünya, aşık olan mecnun bir köşede, karşısında ''bu dans edenlere mi katılsam acaba'' diyen umarsız kadına şiir okumaya çalışıyor.accaaaaip dağıtıyoruz amk.vagon görevlisi bir ara odasından çıkar gibi oldu ama 61 çılgına nasıl durun,susun diyeceksin.diyemezsin, sikerler.bunu anlamış olacak ki o da çekildi odasına karsa kadar enerjimiz yettiğince dağıttık.artık karsa yaklaşmıştık.
kars garına girerken eşyalarımızı hızlıca toplamaya çalışıyorduk.çalışyorduk diyorum çünkü toplayamıyorduk ya sarhoştuk ya yorgun ya da pencereden dışarıda gözüken kışa hiç mi hiç hazır olmadığımızı düşünüyorduk.toparlandık ve apansız bir soğuğa adım attık.çinliyle beraber,o hala burada,o gitmiyor, onu tanıyor musun olric?.
veeee o soğuk bir tokat misali beyinlerimizi kendine getirdi.artık karadaydık.-da napacaktık amk.harbi lan ne yapacaktık biz.niye geldik buraya.bizi cezbeden tren yolculuğuydu amk, kars değildi ki.dağılacak mıydık şimdi? kimileri gara çadır kurmaya başlamıştı bile.gar çok sıcaktı bir kere.kimileri ise bir tanıdığını bulmaya çalışıyordu telefondan.onda kalacak galiba puşt.sıcak yatak, yemek, duş.puşt dediğime bakamayın ben de az değilim.hemen otel bakmaya koyuldum.geceliği 150 tl, iyi.kadınıma döndüm o da tamam.oldu bu iş, dağılıyoruz derken.bütün olayların startını veren ses geldi.Bestamiydi.
''toparlanın milllet, nereye gidiyorsunuz? kamp atacağız, olmadı karsrail 1 de dükkanını açan Mustafa abinin dükkanında kalırız''.bu sese, o yolculuğun verdiği ebleklikle kulak verdik ve karsın içinde 61 harami kamp yeri aramaya başladık.homurdanmalara kulak asmazsak her şey olur gibi çadır var, tulum var, hava soğuk, ateş yakarız çakmak var, hava soğuk, içki var, hava soğuk, içilik giym.. hava soğuk, hava soğuk amk, lan olum hava soğuk, lan öyle böyle değil, hava çok soğuk.aklımda plan yaparken bütün kelimeler ''soğuk''a dönüşüveriyor.buzzzzzz.ak gezenler bok yesin, kaçacak delik aramazlarsa namerdim.nasıl soğuk ya.tek ısınınan bence yanımda kafası bi dünya olan Savaş'tı.çünkü hala içiyordu adam.şişe şişe içiyordu.
bu kargaşa böyle devam ederken düşünün karsta akşam saat 18-19 suları, çarşı içinde bütün esnaf kapıdayken, decathlon'un o cıngıllı bıngıllı ucuz renkli malzemeleriyle morlu,fosforlu, turkuazlı,cingıllı pembeli 61 kişi yürüyor.herkez uzaylı mı bunlar diye bize bakıyordu.çarşıyı, emniyet müdürlüğünü, kaymakamlığı, valiliği de geçtikten sonra kars kalesinin altındaki parka ulaşmıştık.bence büyük başarı.gidene kadar atlattığımız düşme, kalkma, buz sarkıtlarından kurtulma, ak gezenlerle savaşma vakalarının hatti hesabı yok.ama vardık, şükür vardık.
oymak başı bestami, kendisinin bile bu kampa hiç inanmadığı ses tonundan belli bir güvensizlikle çadır kuralım dedi.dedi ama yaygara, kimi çadırı kuramıyor, kimi olmaz ikinci sarıkamış vakası yaşamak istemiyorum diyor, hepimiz açız, ısınma çok büyük dert, kimisi gara döndü çünkü gar içi sıcak, kimi daha olayın gerçek olup olmadığına inanmaya çalışırkeeeeen, bu işin mantıklı olmadığına karar getiremeyen kutsal bir ses ''önce yemeğe gidelim, karnımız doyuralım geldiğimizde karar veririz'' dedi.yemeğe gittik, ev yemekleri yapan bir yerde günün son kalan nevalelerini tükettik yedik içtik.yine şarkı söyledik.karsın şarkıları meşhurdur, mekan sahibi çıkardı akordeon başladı çalmaya usul usul ''sarı galiiiiin, sarı galiiiin, sarı galiiiin''.çaylarımız içtik iyice ısındık, ısınmalıydık çünkü birazdan yaşanacaklardan kesinlikle habersizdik.bunun için enerjimizi toplamamız lazımdı.gayet memnuniyetsiz bir şekilde, donacağımız parka doğru yönlendik.ölüme gidiyorduk.şarkılarla türkülerle ama bi dk.bir koşturmaca ki sorma.o kapkaranlık park olmuş las vegas, her yerde çaakar lambalar, noluypruz amk neyin partisi bu.
özel harekat araçları, polis ekip otoları, candarmarlar, aligopterler, ejderyalar -yok amk artık!!! +var amk!!!valla var lan.
bir curcuna, bir curcuna.Arkamdan yürüyen columbia'lı Savaş'a ''ne içirdin lan bana'' diyorum.O ölmüş zaten, siktir et cevap verecek hali yok.Kadınıma;
-Ne oldu kız sence?
+Ne bileyim, partiye yeni üyeler dahil oldu herhalde.
-hııı çok komiksin, espriler espriler.
tedirginliğiyle kamp alanına geldik.Bestami, komisere olduğunu anladığım birine telefonunu gösteriyordu.Komiser ise umursamıyor telsizde birini ikna etmeye çalışıyordu.
''yok efendim, sandığımız gibi bir durum değil, hayır efendim, yo yo yo hayır, siz rahat olun.kontrol altında her şey.tamam efendim.tammam efendim......"
(Peki bundan sonra ne oluyor, devam edecek 2. postu bekleyin ya da editlerim ne bileyim saat sabahın 5 i, kelimeler, harfler birbirine karışmaya başladı.Neeeeyseh!! paylaşın olm paylaşın, destek olun insanlara, yorum neyi atın da bende gaza geleyim.ilk defa böyle bir yazı yazdım.hep hayalimdi kitap yazmak ama anca bu kadar cesaretimi toplayıp birkaç paragraf bir şeyler yazabildim.Beni N'olur gaza getirin de devam edebileyim.Çok acındırmadan baysss)
Ula şimdiden yolu gözlemecisine doğru çeviren çakal köylü amcalarımız türemiş bile.likya yoluna dönmez umarım.
Töbe bismillah bir yiyecek.sevgilinizle yemeyin.hatta karşı cins ile yemeyin abi bilinçaltınızı çok garip hülyalarla meşgul edebilecek bir yemek olabilir zira.hayır yemeyi beceremeyen biri karşınızda elinde "pipi" misali bişeyi evirip çevirip ağzına almaya çalışıyor.titreme geldi gene.
Not:Pıçaaaanan ying.gesip gesip ying.öle elinizle yimeying.
Not:Pıçaaaanan ying.gesip gesip ying.öle elinizle yimeying.
Ulan bestami gizliden buraya bakıp "acep hakkımda ne diyolla acaba" demiyorsan ben de ne olayım .bunu okuduğunu biliyorum."i seeee youuuuu gaptaaaaan"
Kampta korkutan şeylerin başında evde aslan kesilen arkadaşınızın kampta yaşanacak aksilikler karşısında kedi misali miyavlamasıdır, gıkını çıkaracak cesaret bulamamasıdır.hayır zaten cesaretimi toplamam için ondan destek beklerken bir de onun yüküyle uğraşmak çekilmez kılar kampı.
-kankiii çayı nasıl yapcaz yuaaaaa.
-kankiiii benim sırtım ağrıyor senin şu elibiseleri altıma koysam olur mu?
-kankiiii otostopla uğraşmayalım ya binelim minibüse.
- kankiiii gözleme mi yesek ha, hiç uğraşmasak ateş felan.
Uzaaaaaaar gider.İYİ BİR KAMP ARKADAŞINIZ VARSA HİÇBİR ŞEYDEN KORMAZSINIZ O KADAR.!!!!
-kankiii çayı nasıl yapcaz yuaaaaa.
-kankiiii benim sırtım ağrıyor senin şu elibiseleri altıma koysam olur mu?
-kankiiii otostopla uğraşmayalım ya binelim minibüse.
- kankiiii gözleme mi yesek ha, hiç uğraşmasak ateş felan.
Uzaaaaaaar gider.İYİ BİR KAMP ARKADAŞINIZ VARSA HİÇBİR ŞEYDEN KORMAZSINIZ O KADAR.!!!!
Valla sözlüğü az önce story de görüp "neymiş bu bakim" derken pisa kulesi hakkında yine saçma birşey öğrenirken buldum kendimi."tamam ülen gitmeyeceğiz anladık" dedirttiler.Neyse emeklerine sağlık klavyenin tuşlarını parçalayan aslan yazılımcıların.
(Bir de bir oluşumun ilk anlarına tanık olmanın çok ayrı bir havası var arkadaş, bir seneye "oluuuuum biz bunların ilk zamanlarını biliriz" demeye başlarım artık kıh kıh kıh)
(Bir de bir oluşumun ilk anlarına tanık olmanın çok ayrı bir havası var arkadaş, bir seneye "oluuuuum biz bunların ilk zamanlarını biliriz" demeye başlarım artık kıh kıh kıh)