#tüm rastafarian-garavel-usta başlıkları

eski foça deyince akla incir adasının tek sakini olan kedi ferdi gelir. Ünü öyle yayılmıştır Kİ o topraklara ayak basıp da ferdiyi ziyaret etmeden gitmek size eksik hissettirir. ingiliz burnu denen yere gidip ellerinizi karşıdaki boş sarp kayalardan oluşan adaya doğru sallarsınız ve ferdi gelip sizi ufak sandalıyla alır. adada su yoktur, elektrik yoktur, yaşam için uygun değildir. Ancak ferdi bir baş kaldırıyla orada yeni bir yaşam kurmuş, gerçek bir semboldür. kendi ağzından hikayesi şöyledir; "Zamanında bir barım vardı, işlerim çok güzeldi. belediyeden güçlü tanıdıkları olan birileri bana rakip oldu ancak kısa sürede iflasın eşiğine geldiler. gel gelelim bu bir zafer değil benim için yıkımın başlangıcıydı. Alkol ruhsatımı elimden aldılar. bu beni bitirmek için yeterliydi. işlerim tepetaklak oldu. her şeyi tükettim işletmem elimden gitti ve karım beni terk etti. artık hiçbir şeyim yoktu ve bir gün kayalarda oturmuş ağlarken karşıdaki kayalıklara gözüm ilişti dedim ki bir evim yok, bir işim yok ama bir adam olabilir. beni burada kimse rahatsız edemez diye düşündüm. adaya geçtim. su yok, elektrik yok, insan yok, gölge bile yok burası bir ada bile değil sadece bir kayalık. çalıştım bir plaj yaptım. beni duyanlar adamı ziyaret etmek istediler üç beş derken ada bir anda işletmeye döndü. günde 10 bazen 15 kişi ağırlıyordum. Gel gelelim bunu duyan belediye tekrar tepeme çöktü. beni adadan zorla çıkardılar. şimdi buradayım(*). ama bir gün elbet tekrar adama döneceğim. isterlerse öldürsünler." *bu konuşmayı çanak koyunda yaptık. bir yıldır eski foçaya yürüme mesafesinde olan çanak koyunda incir adası manzarası karşısında yaşıyor. her yeri kandillerle süslemiş, bir çadır, üç beş sandalye, bir masa. gidin ve kedi ferdi ile tanışın koyunda veya ,umarım dönmüştür, incir adasında kamp kapın ancak belirtmeliyim bunun bir bedeli var size birer çöp torbası verip koyda bir torbalık çöp toplamanızı ister. Ne güzel bir bedel öle değil mi?

Üç billurlu Stephan tarafından işletilen Bosna-hersek, Mostar'daki bir hostel'in adıdır. Aslen hitler hayranı (ki hitlerin klonu gibi) 50'li yaşlarda bir Alman olan Stephan hayatınızda görüp görebileceğiniz en garip hariflerden biridir. inanılmaz ağzı bozuktur ve sürekli ikileyerek konuşur, kadınlarla erkekleri eşleştirmek için elinden geleni yapar, üç billur lakabını kolunun altında taşıdığı yedek şarjörden alır. Mostar her ne kadar gezilip görülmesi evham teşkil eden bir yer değilse de stephan kesinlikle tanışılası bir adamdır.

Herkes üç özellik bıraksın arkadaşlar. Böylelikle tecrubeli olanlarımız, tecrubesiz arkadaşlarımıza yol arkadaşı seçme hususunda rehber niteliğinde bir başlık oluşturmuş olsun.

1. kolay hastalanan dayanıksız biri olmamalı
2. uyku düşkünü, enerjisi düşük insanlardan olmamalı her gün en az 15 km yürüyeceğinizi hesap ederseniz ki bazen sırt çantalı bu çok önemli bir husustur.
3. utangaç, iletişimi zayıf ve eğer seyehatiniz yurtdışınaysa biraz olsun dil bilmeyen birini seçmeyin sürekli sizi darlayacak bütün işi ister istemez üstünüze yıkacaktır.

Bonus: Sevgilisi olan ve sürekli rapor veren tipler görünce arkanıza bakmadan kaçın!