#tüm sismanim entry'leri

mafyalığı, rezaletleri olmadığını varsaysak bile tercih edilmemesi gereken firma. beşiktaş sarıyer minibüslerinden daha fazla yolcu sirkilasyonu var adamlarda. her köyde her beldede her noktada bir şekilde yolcuları oluyor ve sonuç olarak bayrampaşa otogardan şarköye 6 saatte gidiyorsunuz.

nasıl uğursuz bir kulüp olduysak adamlar bize sponsor oldu ve battı. bir ara fb yandex vardı. şimdi yandex in varlığı soru işareti olmuş durumda. bir de biz fenerbahçelileri düşünün

agüero, yaya toure ve david silvayı kadrosunda barındırdığından dolayı sempatik bulduğum, guardiola'nın gelmesiyle başarısız olmasını temenni ettiğim manchester şehrinin mavileri

istanbuldan marmarise giderken bilmediğimiz bir şehrin alelade bir köyünde çişimin gelmesi ve köy kahvesinde çay içmek istemem. sonrasında arkadaşın şortla köy kahvesine girmeye utanması ve çok çişim geldiği için kavga çıkarması

hayatımın en güzel dönemlerinin aziz yıldırım başkanlığına denk gelmesine rağmen, sonsuza kadar seveceğim, her fırsatta maçına gidip forma koleksiyonuma yeni formalarını katacağım, küçüklerime sevgisini aşılayacağım, yaşama tutunmam için şampiyon olması gereken büyük spor kulübüm.
şu hayattan tek beklentim aziz yıldırımsız bir fenerbahçe. dilerim giderken yanında kaleci volkanı da götürür.

tren vagonlarında dolaşırken camdan yağan kar, beyazın bile kapatamadığı o yeşil ormanlar, tepeden izlenen göl evleri ve son olarak tromsö faciası

atsan atılmaz satsan satılmaz. ama aslında biz ondan ayrı kaldığımızda onu değil, içindekileri arıyoruz. yoksa hangimiz bu trafiği, bu gerginliği, bu beton yığınını seviyor ki?

lviv de kullandım. hiç bir sorun yaşamadım. hatta ev sahibini bile görmedim. sağ olsun uçak rötar yapınca anahtarı paspasın altına bırakmıştı

bir çılgınlık edip ukrayna bileti almıştım. gittikten sonra daha önce neden gelmediğimi uzun uzun düşündürmüştür.

bir keresinde istanbuldan konyaya gitmiştim. o zaman yeni mezundum. para da yok tabi. geldikten sonra ayrılmıştık. şimdi olsa ayda bir giderim.
hem de konyaya değil dünyanın her yerine...