#Toplam Entry sayısı: 20
kısaca benden
9 ülke, çantalarca anı..
kendimce çıkardığım bir teoridir. toplaşın anlatıyorum.
öncelikle zaman kavramı, insanların beyninde oluşturdukları bir olgudur. anlar hafızamıza aktarılır ve hafızamız zamanı tanımlar. belli bir süreç, bir kişi için daha kısa, diğer bir kişi için daha uzun geçmiş olabilir.
bir örnek ile açıklayayım. 20 yaş üstü insanlara sorduğunuzda hemen hemen hepsi zamanın çocukken daha yavaş aktığını, artık anlamadan yıllar geçtiğini söyleyecektir. bunun açıklaması şudur. 20li yaşlardan sonra insan göreceli olarak öğrenmeyi azaltır, çevresine daha az merakla bakar ve günleri standartlaşır. örneğin bir ay boyunca sabah kalkıp işe giden akşama dönüp yemek yiyip uyuyan biri, bu bir ayın her bir gününü ayrı ayrı hafızasında tutmaz. insan beyni bu aynı yaşanmış günleri sıkıştırarak tek bir gün halinde hafızamıza atar. o bir ay sizin için bir gün halini alır. öte yandan, çocukken her günümüz farklıdır. yeni şeyler öğreniriz sürekli hayattan, farklı oyunlar oynarız, yeni insanlarla tanışırız hep. bu olayların hepsi ayrı ayrı beynimizde yer tutar. ve zaman daha uzun gelir. yani stabil bir hayat yaşayan birinin bir ayı bir güne tekabül ediyorken, bir çocuğun bir ayı 30 güne tekabül eder.
bu duruma en güzel çözüm, gezmektir arkadaşlar. her gün farklı yerlerde olup, her gün farklı insanlarla, kültürlerle tanışmaktır. sürekli merak içerisinde olmaktır. bu sayede dönüp baktığınızda daha uzun bir hayat yaşadığınızı farkedeceksiniz. zamanı kendiniz için yavaşlatacaksınız. her gününüz kendine hafızanızda ayrı bir yer edinecek.
gezmek ömrü uzatır.
(bkz: yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler)
öncelikle zaman kavramı, insanların beyninde oluşturdukları bir olgudur. anlar hafızamıza aktarılır ve hafızamız zamanı tanımlar. belli bir süreç, bir kişi için daha kısa, diğer bir kişi için daha uzun geçmiş olabilir.
bir örnek ile açıklayayım. 20 yaş üstü insanlara sorduğunuzda hemen hemen hepsi zamanın çocukken daha yavaş aktığını, artık anlamadan yıllar geçtiğini söyleyecektir. bunun açıklaması şudur. 20li yaşlardan sonra insan göreceli olarak öğrenmeyi azaltır, çevresine daha az merakla bakar ve günleri standartlaşır. örneğin bir ay boyunca sabah kalkıp işe giden akşama dönüp yemek yiyip uyuyan biri, bu bir ayın her bir gününü ayrı ayrı hafızasında tutmaz. insan beyni bu aynı yaşanmış günleri sıkıştırarak tek bir gün halinde hafızamıza atar. o bir ay sizin için bir gün halini alır. öte yandan, çocukken her günümüz farklıdır. yeni şeyler öğreniriz sürekli hayattan, farklı oyunlar oynarız, yeni insanlarla tanışırız hep. bu olayların hepsi ayrı ayrı beynimizde yer tutar. ve zaman daha uzun gelir. yani stabil bir hayat yaşayan birinin bir ayı bir güne tekabül ediyorken, bir çocuğun bir ayı 30 güne tekabül eder.
bu duruma en güzel çözüm, gezmektir arkadaşlar. her gün farklı yerlerde olup, her gün farklı insanlarla, kültürlerle tanışmaktır. sürekli merak içerisinde olmaktır. bu sayede dönüp baktığınızda daha uzun bir hayat yaşadığınızı farkedeceksiniz. zamanı kendiniz için yavaşlatacaksınız. her gününüz kendine hafızanızda ayrı bir yer edinecek.
gezmek ömrü uzatır.
(bkz: yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler)
en beğenilenleri
en beğenilmeyenleri
favori entry'leri
- favori entry'si bulunmuyor.