#tüm travellersap entry'leri

interTail ile uzaktan yakından alakası olmayanları,,çarşıya otostop attım huaacı beleşgenleri,,her faaliyette yırtık dondan çıkar gibi çıkıp torbacılık yapan junkieleri,,doğada kamp yapmayı piknikle karıştıran atletli doblolu dayı ruhuna sahip tipleri gördükçe ve bunların herhangi bir faaliyetin ardından arkalarında bıraktıkları dehşet verici pisliği gördükçe köpüren kitlelerin taraf alarak carlaması doğaldır. bu her kalabalık kitlede böyledir. bunlara karşı atar gider yapmak yerine tarafsız şekilde onların gördüğü yapılmış yanlışlar irdelenip düzeltilmeli ki bu hakaretler kısılıp kesilsin. ha meyve veren ağaç taşlanır elbet 3-5 çıkacaktır ama onların da çamur at izi kalsından öteye geçmediği aşikardır.

kendi çapımda 2000üzeri iki kez bir kez de 3000m kış zirvesi yaptığım spor dalı. çoğu yer ciddi kondisyon ve teknik bilgi gerektirse de yeni başlayanlar için de biraz trekking faaliyeti sonrası uygun olabilen dağlar mevcut. sabahın 4ünde buz gibi havada sıcacık tulumundan alarmınla uyanıp kahvaltını hazırlayıp 5te ekibinle birlikte kafa lambalarının ışığı eşliğinde zifiri karanlığı yararak zirveye doğru ilk adımları attığın gün doğumunu yolun ilk çeyreğine doğru verdiğin molada termosundan doldurduğun sıcak nescafeni yudumlayarak izleyiş, o göğün zifiriden mora mordan fuşya ve yavru ağzı tonlarına kızıldan turuncuya ve en nihayetinde sararmaya başlayışının o ana kadar olan tüm yorgunluğunu beraberinde götürüp içini enerji dolduran ama yinede hala zirvenin 3-5 tepe daha ilerinde oluşu..geçen 4-5 saatlik performansın ardından nispeten yaklaşıp zirve için son hazırlıkları yapıp sonunda zirve defterine imzanı attığında ki küçük dağları ben yarattım hevesinin 15dakka içinde uçup dönüşe geçmen ve en riskli kısmının aktif cesaret patlaması sebebiyle dönüş olması..zirveyi görmüşsem her türlü inerim aga gazıyla yapılan ihmaller ve ölümle dahi sonuçlanabilecek kritik hatalar yine de tedbiri elden bırakmaz ve ekibindeki tecrübelilere güvenirsen keyifle ve sağ salim olarak bitirebileceğin güzel ama yorucu ve ekipman olarak iyi bir bütçeye sahip olmanızı gerektiren spor dalı

ego olan bak ben de gezdim çabası versiyonu illallah ettirmesine rağmen zaman zaman sırf oralarda geçirdiğin günlere duyduğun özlem ile anlatırken o anı tekrar yaşadığın ve şu an elinde kalan tek şeyin bu oluşunun çeneye vurması mevzusu..uyuşturucu misali ne onsuz oluyor ne onunla. bir kez kanına girdiğinde çıktığın kaba sığamaz oluyorsun ailevi sebepler yaşam şartları ise seni sürekli o kaba japon trenlerini doldurmakla görevli yetkili abiler misali itekliyor kaktırıyor bastırıyor sıkıştırıyor..çenenin düşme sebebi bu basıncın hava kaçırtması. özlemin dile vurmuşsa fırsatın varsa kaçarsın yoksa da anca konuşursun işte

yiyosa sense8i de uyarlayın anunaki dediğim kanser sebebi uygulama..bi cacık üreteme üretilmiş olanı katlet sonra git ital dizi çal..şunları izlemeyin izleyene kaka gözle bakın da bitsin bu furya..

bi de bunu deneyelim dediğin içişin çoğu kişide ilk ve son oluşu. renk zevk meselesi ama ıı ıh. sana puanım 3 becks

şahsi adıma Dont Look Now(1973) izleyip yürüyeceğim yolların geçmiş günlerini gördüğüm , The Merchant of Venice ile kostümleriyle o yıllarına gittiğim Dan Brown'ın Infernosunu okurken hayalini kurup sinemasındayken iyiki buralara da uğramışım dediğim olmazsa olmaz hediyelikçilerden temin edebileceğiniz beyaz üzerine altınyaldız süslemeli ya da karaveba maskeleriyle kendi tüylerinizi diken diken edebileceğiniz sayko efsaneleriyle her köşesinden detay ve tarih fışkıran buna rağmen turist kazıklamak adına paris misali aşk ve romantizm şehri diye de vıcık vıcık reklamı yapılıp gondol turu başı 70-100euro gibi çılgın fiyatlar biçilerek abv dedirten 7düvelden turist çeken yerlisini bulmanızın mucize gibi olduğu sevdiğim bir başka görülesi şehir

her ne kadar In Bruges filmiyle patlamış olduğunu duysam da hala izlememiş olmama müteakip brükselde elmalı bira yudumlarken gazına geldiğim bir belçikalı sayesinde tanıştığım , ters ışıkda bakıldığında şunun tepesine bi sauron gözü ne de hoş dururmuş dediğim Belfort'uyla , elimde Duvel ile ara sokak kuytu köşe olanlarından birinde hazır belçikadayken o meşhur işeyen çocuk heykelini de analım bari deyip köprüsü üzerinden sindirim artığımı boşalttığım venedik timsali dar kanallarıyla , bira sevmeyene ağaç altındaki şirin kafesiyle ister kahveni ister şarabını yudumlarken manzaranın tadını çıkarabileceğin Van Eyck meydanıyla , Michelangeloyu ninja kaplumbağalar dışında da biliyor takip ediyorsanız Meryem ve İsa heykelini barındıran The church of our lady'si ile aşık olduğum ortaçağın yaşayan şehirlerinden biri

2008-2011 New Jersey ve New York'da geçirdiğim toplam 6 ayda rüzgar gibi geçip giden güzel günlerimin genel adı.

Amerikan gençlik-izci vs temalı filmlerde gördüğünüz göl başı ateş etrafı eğlenen tayfanın bir parçası olduğunuz iş tecrübesi.

Para kazanmakla alakası olmayan basar parayı turist giderim diyemeyen WAT yapacak kadar kumbarası geniş olmayan arkadaşların 3 ay ABDde çalışayım Abd görmeden ölmeye niyetim yok diyen öğrenci statüsünü yitirmemiş 18-30 yaş arası her bireyin WATa oranla yarı fiyatından da ucuza kapatabileceği bir serüven.

Detaylar için facede Work and Travel - Erasmus+ | Interrail Turkiye sayfasından gece sohbetlerimizde eşlik edip feyizlenebilirsiniz efenim hürmetler