hayata dair küçük mutluluklar

/ 2
size küçük bir mutluluk hikayesi anlatayım;

üniversitedeki ilk yılımda(2007), kyk da kalıyorum, ilk dönem daha burs-kredi vb yok, maddi olarak zor bir durumdayız, resmen hayatta kalmaya çalışıyorum. öyle ki 6 zeytin 15kuruş, 12 zeytin 30kuruş ve ben 12 zeytin almaya cesaret edemiyorum tasarruf edebilmek için.

o sıralar (bkz: uykusuz) 'un yeni dönemleri, 1.5 mu 1.75tl mi ne fiyatı ve her hafta çarşamba (perş de olabilir) günü yeni sayısı çıkıyordu. işte o yeni sayısını alıp yurda gelirken içim içime sığmıyordu, ranzanın üst katındaki yatagıma çıkıp derginin en ufak yerine kadar okuyordum ve bir kaç saatliğine tüm dertlerimden uzaklaşıyordum.
sabah uyandığında okul olmadığını öğrenip uyumaya devam etmek.
gece denizde sırt üstü yatıp yıldızları izlemek.
Yalınsın, yalnızsın,kocaman evren sanki senin,yıldızları kucaklıyorsun da sanki az geliyorlar gibi bir his
taze sıkılmış portakal suyu,birileri tarafından hatırlanmak
adorenin kedi evlerinden aldık, ev ve işyeri yakınlarına da koyduk ki kış günü kedicikler bir nebze olsun soğuktan korunsun diye... evin otopark kısmına koyduğumuz kedi evini poşetle de bantladık ki yağmurda karda su alıp şişmesin dedik. içine bir minder, yanına da su ve mama koyduk işte... 4 yıldır aynı yerde oturuyoruz, daha önce hiç böyle bir eylem gerçekleştiren olmamıştı. her gün de düzenli olarak mama bırakıyoruz mama kabına...

bir sabah işe gitmeden mama bırakayım diye gittim, bir baktım, bir başkası daha mama kabı koymuş, ertesi sabah birilerinin akşam yemeğinden kalan tavukları koyduğunu gördüm derken bizim orası bildiğin sokak hayvanı köşesi olmuş. hayata dair küçük mutluluktan bahsediyoruz ama ben o manzarayı görünce çok mutlu oldum.

ama o mutluluğu çok gördüler, kedi evini çaldılar... evet çaldılar! biz her gün ısrarla mama bırakıyoruz, ısrarla mama kabını da alıyor bir ibnenin evladı, orospunun çocuğu... biz de ısrarla mama koymaya devam ediyoruz. ha ekstradan bol bol küfür de ediyoruz...
/ 2