polonya

/ 4
Polonya, resmî adıyla Polonya Cumhuriyeti, Orta Avrupa'da bulunan bir ülke.
erasmus hayalleri kurduğum şehirdir kendisi. sınavında çok büyük bir talihsizlik yaşadım ve 5 puanla erasmus hakkımı kaybettim. hala içimde derin bir yaradır.
szczecin şehriyle ikinci vatanım olan ülkedir. oysaki sadece 5 ay yaşadım bu ülkede ama öyle güzel anılar edindim ki her gün orayı özlemekten geri alamıyorum kendimi. cânım polonya, elbet bir gün yine buluşacağız.
-ayrıca: mutfağı cidden çok lezzetli olan ülke. bi de soplica'sı deli gibi özlenmiştir. keşke türkiye pazarına girse.
2017'de yazdığım entry için güncellemeye geldim.
Geçen bunca yılda herhangi bir localden üst düzey dil yetkinliği dışında bir farkım olduğunu düşünmüyorum. Sağda solda hakkında uzun uzun yazılan ırkçılık hikayelerini hala tecrübe etmedim bunca yıl.
Artık bu ülkede ikinci üniversitesini bitiren, iş sahibi bir mezunum sözlük. Varşova Üniversitesinde okurken ekonomik kriz tabiki peşimi asla bırakmadı ikinci yılımın sonunda uluslararası bir clothing retail corpda beginner bir iş seviyesinde tam zamanlı olarak çalışmaya başladım.

Derslerin büyük bi kısmı yalan oluyordu tabii, kredi başı 50 euroluk devamsızlık yüzünden kalınan büyük başarısız ders borçları sırtımda kocaman bir dağ oluyordu.Diğer yandan sürekli bi oturum kartı stresi. Yılmadım insan evladı olan profesörlere yalvardım üzerine bide pandemi gelince oh mis okulum 1 sene daha uzadı tezimi yazdım savundum mezun oldum fakat tam bitti rahata varacağım derken.. yıllardır dal oynamayan avrupa coğrafyasında savaş patladı. Yine ekonomik kriz yine çile yine keder gittiğim yeri kuruttuğumu düşünmeye başladım.

İş hatta sektör değiştirip artık Polonya seviyesinin oldukça üzerinde bir maaş almama rağmen Varşova'da kirayı ödeyince hayata-yaşamaya karşı olan bütün ilginizi kaybediyorsunuz. Her ay gelen paskiye(Maaş dökümü diyebiliriz herhalde) bakıp maaşımdan kesilen vergileri gördüğümde tansiyonum düşüyor.

Bazen düşünüyorum.. Türkiye'de sahip olduğum orta direk ama konforlu hayatımda kalsaydım daha mı mutlu olurdum. Fırça gibi olan saçlarım buraya ilk geldiğim günden beri düzenli olarak dökülüyor, hayatımı devam ettirmeyi planladığım müziğin üzerine düşebildiğim günler 1 elin parmaklarını geçmiyor pandemiyle birlikte aktif sahne almayı bıraktım. Daha insani bir yaşam isterken dertler deryasında bir sandal oldum. Gelmeyin arkadaşlar idealleriniz, büyük hayaller ve planlarınız varsa gelmeyin. Senede 1 -2 kere 10-15 gün Türkiye'ye gidip tatil yapabilmeye bu çile değmez. Hep kötü mü ulan bu ülke derseniz hayır değil gayet güzel fakat siz bunları bilin isterim. Erasmusa gelin harika fakat ben son 1 senedir, bu ülkeden nasıl çıkarım yollarını arıyorum.
not:imla için özür dilerim.
/ 4