romanya

/ 2
iş seyahatı vasıtasıyla bükreş'ten başlayıp tüm kuzeyini gezdiğim, eşsiz doğasına ve manastırlarına şahit olduğum, beklentimin kesinlikle tam tersini yaşatan güzel insanların yaşadığı güzel bir ülke. öncelikle nüfusu az ve bunu bulunduğunuz her ortamda huzur olarak hissedebiliyorsunuz. insanları çok rahat, kibar ve kültürlü. ingilizce özellikle gençler arasında ve ülkenin genelinde iyi derecede. öyle ki poğaça satan abladan bile ingilizce dersi alabilirsiniz. önce slav zannettiğim için, benimde kökenim olan balkanların kültürüne ve diline benzer bir şeyler aradım. müziklerinde, yaşayış tarzlarında ve hatta bakışlarında bile balkan/slav havasını sezebiliyorsunuz ancak tam olarak ne olduklarını bizzat rumen arkadaşımdan dinledim. anlattığına göre kendilerini genetik ve dil olarak yüzde 65-70 latin/romalı/italyan olarak tanımlıyorlar ve kalan yüzde 30-35'lik kısım yaşayışlarındaki ve kültürlerlerindeki slav esintisi, kültürü. ortadoks kültürlerine ayrıca bayıldım. bir pazar iki tane pazartesi ayinine denk geldim romanya'da olduğum sürede. dine bakış açıları, dini yaşayışları, ibadetleri tam benlik. inancım onlardan farklı olsa da ömrümün sonuna kadar onlar gibi yaşayabilirim diyebilirim.
sighisoara'da dracula'nın doğduğu ev de içinde bulunan kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar etkilendiğim kale içi şehrini gördüm. unesco koruması olması da cabası ancak genel olarak romanyada tarihi mekanlar çok çok iyi korunmuş ve ne çevresi ne içi bozulmamış, ranta kurban gitmemiş. tekrar görmek istediğim yerler arasında kesinlikle 1. sırada çünkü akşam saatlerinde ziyaret etme fırsatı buldum. gün ışığında görmek farklı olur diye düşünüyorum. ayrıca vlad dracula onlarda bir halk kahramanıymış, ben bilmiyordum. neyse. sinaia muhteşem doğası, harika sakin ve düzenli merkezi ve bahçesine her an ayı girebilen dağ evleriyle bir diğer bayıldığım bölgeydi. çok güzel bir haftasonu geçirdim burda. sevdiğim insanın yanımda olmasını dileyerek de olsa... bu bölgenin yakınlarında cennetten kopma bir manastır var, ismi 'caraiman monastery' bir gün yolunuz sinaia tarafına düşerse ve zamanınız varsa kesinlikle bu manastırda bir soluklanın derim. palinka denen geleneksel içkileri var. viski çağrıştıran erik rakısı desem yeridir. epey ağır fakat güzel. çesitli, ilginç mutfakları var ama tabii ki türk mutfağı ile kıyaslamayacağım. romanya'da yaşamak ister misin diye sorsanız kesinlikle evet derdim. sıradan sokaklarında bile zaman zaman nostaljik hisler duyduğum, sanki başka bir benliğim orda yaşamış, sanki bir zamanlar buraya ait olmuşum gibi hissettiğim oldu sürekli. kısaca çok sevdim romanya'yı. gidin, görün.
/ 2