bal
arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın arıların bal midesi denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı besindir.
Ayrıca Kahvaltıda tüketilen önemli bir besindir.
Düşününce cidden sadece zengin kahvaltılarının olmazsa olmazı bir besindir. Çünkü işini yaptığımız zengin bir ailenin evinde yiyebilmiştim hakiki balı. Ucuz olanları zaten bal değil bildiğin glikoz şeysi yani. Tadı bile hakiki bal olmadığını belli ediyor.
Hakiki bal ve tereyağı sıcak bir dilim ekmeğin üzerinde yemek, ımm şahane gerçekten.
Hakiki bal ve tereyağı sıcak bir dilim ekmeğin üzerinde yemek, ımm şahane gerçekten.
ben en meşhur ballarından biri olan anzer balıyla ilgili bir anı anlatıcam buyrunuz.
anzer balı sadece rize'de üretilen ve ilaç gibi görülen, besin değeri çok fazla bir bal türü. ben bu balı duyduğumdan beri merak ederim.
çok pahalı olduğundan ve rize uzakta olduğundan hep üzülürdüm.ben izmir'deyim çünkü.
neyse bir gün; herkesin hayatında bir kez bile olsa planladığı ama çok az insanın yaptığı karadeniz turuna çıktık arkadaşımla. biletleri aldık trabzon'a baya baya gidiyoruz.
trabzon'a geldik. bu arada ilk kez uçağa binişimdi ve yükseklik korkum var. şansıma öyle bir tribülansa girdik ki herkes bağırıyor falan. neyse sağ salim vardık. trabzon'u gezdik. rize'ye geçtik. benim aklımda bal falan hiç kalmamış. çarşıyı gezerken bir bal dükkanı gördük. gidip bakalım dedim arkadaşıma.
içerde bir sürü bal var çeşit çeşit. abi dedim anzer balı hangisi. bizde bulunmuyor dedi. bir pasajda özel bir ofiste üretiliyormuş. bize tarif etti. benim merakım katlandı tabi. mutlaka görmem lazım dedim arkadaşa.
neyse girdik bir pasaja tenha da görünüyor. bize tarif ettiği yer ikinci katındaydı. içeriye bir göz attım hiç dükkan gibi değil. takım elbiseli bir amca masa başında. etrafta kavanozları paketleyenler falan var.
dedim ki biz içeriye girip; abi merak ettik bir bakıp gidicez , dersek bizi ciddiye almazlar. ikimiz de dokuz eylül üniversitesinde okuyorduk bu arada. arkadaşa dedim ki proje varmış gibi yapalım.
neyse girdik içeriye, buyrun falan dediler. dedik ki biz izmir dokuz eylül üniversitesinden geliyoruz kartları gösterdik:) yalan bir şey yok yani ortada. işte bizim bir araştırma projemiz vardı anzer balı için geldik. adam kalktı masadan tokalaştık falan hoşgeldiniz dedi. bişey içer misiniz falan :)
neyse adam başladı anzer balı hakkında bir sürü ayrıntılı bilgi vermeye. balları laboratuvar incelemesine gönderiyorlarmış besin değeri için. bize onun raporlarını gösterdi:) biz de inceliyoruz falan.
sonra broşür falan da verdi. kavanozları inceledik. 250 gramı 300 tl'ydi o zaman sanırım.
biz tabi tatmak da istiyoruz. adam dedi ki açık yok hiç yoksa tadabilirdiniz:) neyse biz teşekkür edip çıktık. kapıya kadar da eşlik etti.
direk girip biz anzer balını merak ediyoruz. öyle bakıp gidicez deseydik muhtemelen dükkan değil falan derlerdi. öğrenci kartlarımızı göstererek yetkili biriymiş gibi yapınca böyle oldu.
kıssadan hisse olarak da belki bu çıkabilir; kendinize olan güveniniz kadar size saygı duyulur.
sonuç olarak balı tadamamıştık ama merakımızı birinci ağızdan gidermiştik orda.
anzer balı sadece rize'de üretilen ve ilaç gibi görülen, besin değeri çok fazla bir bal türü. ben bu balı duyduğumdan beri merak ederim.
çok pahalı olduğundan ve rize uzakta olduğundan hep üzülürdüm.ben izmir'deyim çünkü.
neyse bir gün; herkesin hayatında bir kez bile olsa planladığı ama çok az insanın yaptığı karadeniz turuna çıktık arkadaşımla. biletleri aldık trabzon'a baya baya gidiyoruz.
trabzon'a geldik. bu arada ilk kez uçağa binişimdi ve yükseklik korkum var. şansıma öyle bir tribülansa girdik ki herkes bağırıyor falan. neyse sağ salim vardık. trabzon'u gezdik. rize'ye geçtik. benim aklımda bal falan hiç kalmamış. çarşıyı gezerken bir bal dükkanı gördük. gidip bakalım dedim arkadaşıma.
içerde bir sürü bal var çeşit çeşit. abi dedim anzer balı hangisi. bizde bulunmuyor dedi. bir pasajda özel bir ofiste üretiliyormuş. bize tarif etti. benim merakım katlandı tabi. mutlaka görmem lazım dedim arkadaşa.
neyse girdik bir pasaja tenha da görünüyor. bize tarif ettiği yer ikinci katındaydı. içeriye bir göz attım hiç dükkan gibi değil. takım elbiseli bir amca masa başında. etrafta kavanozları paketleyenler falan var.
dedim ki biz içeriye girip; abi merak ettik bir bakıp gidicez , dersek bizi ciddiye almazlar. ikimiz de dokuz eylül üniversitesinde okuyorduk bu arada. arkadaşa dedim ki proje varmış gibi yapalım.
neyse girdik içeriye, buyrun falan dediler. dedik ki biz izmir dokuz eylül üniversitesinden geliyoruz kartları gösterdik:) yalan bir şey yok yani ortada. işte bizim bir araştırma projemiz vardı anzer balı için geldik. adam kalktı masadan tokalaştık falan hoşgeldiniz dedi. bişey içer misiniz falan :)
neyse adam başladı anzer balı hakkında bir sürü ayrıntılı bilgi vermeye. balları laboratuvar incelemesine gönderiyorlarmış besin değeri için. bize onun raporlarını gösterdi:) biz de inceliyoruz falan.
sonra broşür falan da verdi. kavanozları inceledik. 250 gramı 300 tl'ydi o zaman sanırım.
biz tabi tatmak da istiyoruz. adam dedi ki açık yok hiç yoksa tadabilirdiniz:) neyse biz teşekkür edip çıktık. kapıya kadar da eşlik etti.
direk girip biz anzer balını merak ediyoruz. öyle bakıp gidicez deseydik muhtemelen dükkan değil falan derlerdi. öğrenci kartlarımızı göstererek yetkili biriymiş gibi yapınca böyle oldu.
kıssadan hisse olarak da belki bu çıkabilir; kendinize olan güveniniz kadar size saygı duyulur.
sonuç olarak balı tadamamıştık ama merakımızı birinci ağızdan gidermiştik orda.