gezginlerin yazdığı şiirler

/ 2
Ah benim cingene ruhum
Ne kalmalari kalistir, ne gitmeleri varis
Oldugu yere yabanci, gittigi yere yerli...
Bir anlam veremez nedir bu arayis.

Ah benim cingene ruhum
Ne ucmalari ucustur, ne konmalari durus
Koca dunyaya sigmisken cismime sigmaz; dertli...
Ya meczup ya deli, belki de hur bir kus.
Bir nefes kadar muhtaçken odana,
Örtme kapıları üstüme.
Dört duvarının çemberinde kalayım.

Örteceğin yorganımız olsun.
Ya da kirliyse geçmişimiz.

Bir adım daha atabilmek için birlikte,
Durduğun yer kadar eşlik edeyim sana.
Biraz daha susayım yanında.
Kalayım.
Ölsem de olur,
Sağlık olsun.

Bir kaç söz birikti dudaklarımın arasında dilini bilmediğim.
Telafuzu senden ibaret.
Yanisi sensin, imâsı sen.
Manası sensin, cevabı sen.

Bir 'ben' olsun,
'Ben'den başka her şeyi senden olsun.
Gözleri sen, sözleri sen.
Şiiri sen, şarkısı sen.

Sen;
Başımı alıp gidemediğim,
Başka kolda yitemediğim,
Ölüp ölüp bitemediğim,
İyi şeysin.
Bir kaç şeysin.
Bir çok şeysin hatta.

En çok sensin gözlerinde hayata doyduğum,
Her gün yeniden doğduğum, Varolduğum,
Sağ olduğum.

Çoktan sevildi her şey.
İnsan,
Hayat,
Doğa,
Tanrı.
Sanki bir sen varsın sevilmeye geç kalınmış.
Öylesine duru,
Öylesine sakin,
Ölesiye tapılasıca.

Ezelden geldiğimi bilirim sana.
Hep varmışcasına.
O kadar tanıdık, o kadar yakın.
Sen,
Hep beni beklemiş gibi sanki.

Şimdiler de en büyük duam;
Gayrı düşersek bir gün,
Özlediğimiz kadar yakın olalım.
Sevdiğimiz kadar gidemeyelim.

Yine de içmek zorunda kalırsam hasretini, demli olsun isterim.
Kaçsın uykularım.
Müptelası olayım.
Sabah akşam isyan etsem bile, içmeden duramayayım.

Bir gün sana gel demek zorunda kalırsam eğer,
Ayakkabılarını giyemeden kapında olurum.
Yeter ki çoraplarını kurcalıyor ol çekmecende.
yoldayım gidiyorum falan,
sırtımda 18 kilo yorgunluk filan.
evde bekler annen, teyzen, halan
olmasa mektubun auram talan...

yunus günçe(ç ile olan) kitabından esinlenilmiştir:)
Bir okyanus kadar
Geniş ve derin çocuğun kalbi
Huzmeleri afaki kılan
Ya bilinmez karanlık?

İki karayı ayrıştıran değil asla
İki karayı birleştiren şu suya
Birakiversem kendimi
Bir anlık.

Bir denizleri aşma dürtüsü ki
Konamayan bir kuşa benzeyen
Ama karada yaşamaya çalışan
Bir balık.

Özgürlük bir iptila ise
Benim en büyük müptela.

(04.24.2017)
Cabo da Roca'da okyanusa karşı gün batımını izlerken, saat bilinmiyor...
eşiğin az ötesinde duruyor,
bütün belirsizliği ve azametiyle o..
acı.
öyle kabullenmiş öyle vakur karşısında,
ben.
ortada şerre alamet bir telaşsızlık
bu denksizlik.
fırtınayı görüp,
telaşla çırpınıyor benlik.
duymuyorum.
acılar da bir adım geri gitmiyor.
tamtam çalan adamlar,
onlar da acıyor.
bir aslan ve tilki seçiliyor uzaktan.
fısıldıyorum,
yaşanmaz bu halde.
Bitlis,Cebeci,Çankaya
Gardaş deriz kankaya,
Bize her yer Paris değil,
La bize her yer Ankara.
gezgin bir arkadaşımın sevgilisinin yazdığı şiir türüdür.
éelimde maşa, gel benimle yaşa". saygılarımla
aziz nesin'in "türkiye'de her iki kişiden üçü şairdir." sözünden hareketle, karaladığınız dizelerin paylaşılacağı başlık.
Saat
Kayboldu yüreğimin
Hayali tanrısı
Özgürlük kanat
mesafesi değildi ki
Uçabilmeli insan
Toprağın derinliği
Okyanusun kuruluğu
Senin yüreğinde
Başka b'aşk'a imza
Lal olur dilim
Saat vakitsiz
Yelkovana vurunca
Tik tak!
Sen nasıl bir şeysin...

diriyi öldürür ölüyü diriltirsin.
sana nasıl sarılmak isterim biliyor musun?
tıpkı bir pitonun avına sarıldığı gibi.
seni nasıl sevmek istiyorum biliyor musun?
tıpkı bir kurt gibi.
sana nasıl bakmak istiyorum biliyor musun?
bahar geldiğinde rüzgar esse bile çiçeğini düşüren ağaç gibi. Yaprak düşmesin diye çok dikkatli olursun aya tıpkı onun gibi.

sen nasıl birşeysin...
bana nasıl saarılmanı isterim bililyor musun?
sanki iki tane pitonun avna sarıldığı gibi.
beni nasıl sevmeni isterim biliyor musun?
tıpkı bir kurt gibi.
bana nasıl bakmanı isterim biliyor musun?
hani bir gülün dikeni nerde diye bakarsın ya sonra tutar yada koparırsın ya tıpkı onun gibi.

sen nasıl birşeysin diriyi öldürür ölüyü tekrar öldürürsün...
/ 2