peaky blinders

moi name is arthur fookin shelby

Fevkalade kurgusu ve oyunculuklarıyla suç-gerilim türünde daha şimdiden efsane olmuş ingiliz dizisi.

Mafya dizisi böyle olur işte dedirtiyor insana.

hem popüler hem de kaliteli olan sayılı dizilerden, 30 saniye sonra başlıyorum hemen

youtube da müziklerini görerek izlemeye başladığım bbc yapımı dizi

Uzun zamandır gözüme çarpan fakat izleme şansına bugün eriştiğim dizidir. Tommy shelby’e vurulmayan var mı diye merak etmiyor değilim. Adam başrol gibi başrol. Oyunculuğu ve ses tonu muazzam.

biraz spoiler içerebilir; dikkat!!!

Thomas Shelby...
Bok gibi bir babaya sahip olmasına rağmen aile güçtür felsefesini edinmiş ve her şeyi ailesini korumak, büyütmek için yapmıştır.
Dizide ailenin nankörlüklerini de görürsünüz ama şöyle önemli bir nokta var.
çok güzel bir şey öğütlüyor, alabilene tabi;
gerçekten büyük hedefleri olan insanlar asla suçlayacak birini aramıyor.
kim ne hata yaparsa yapsın yüzüne vurmuyor, daima destek çıkıyor her durumda.
herkese saygısı var, bu sebeple de herkes istemese de ona saygı duyuyor.
aile içindeki her şeyi bilen ama kimseyi cezalandırma kafasına girmeyen büyük bir karakter.
Karşısına çıkan her aksiliğe rağmen sıfır şikayet, sıfır suçlama ile hedefine koşuyor. tabii ki istediği her şeyi elde ediyor.
evet aile güçtür ve bu adam bu gücü hissederek hissettiriyor.
kesinlikle bir rol model.
izlediğim en iyi dizi.
hedefine odaklan, kimseyi suçlama, ne olursa olsun devam et.

ahh thomas shelby...
sen kadının hayallerini süsleyen belalı erkek tiplerinin en iyisisin...
tanrı arthur shelby gibilerden korusun. amen.

Fırsat bulup izleyemediğim dizi.

Her bölümü diğerlerinden uzakta buluyorum, her bölümün bir başyapıt olduğunu düşünüyorum. Müzik ve kamera açıları, mükemmel buluyorum. i

benim gibi ingiliz hayranı için bulunmaz nimet. hem çekim hem senaryo hem de oyunculuk muazzam.

final yapana kadar başrol oyuncusu (bkz: cillian murpy)’nin akciğer kanseri olmamasını dilediğim dizi. o kadar çok sigara içiliyor ki önce “tekrar edilen çekimlerle kaç katına çıkıyor acaba” diye sürekli hesap yaparken sonra da “özel bir şeydir belki” diyerek avutuyorum kendimi*