yurt dışında hırsızlık olayları

/ 2
Korkulması gereken olay, odessa'da ulu orta yerde arkadaşımla bankta otururken koskoca çantayı yürüttüler. Biz farkedene kadar çoktan topuklamisti tabi herif.
hırsızlığın ülkesi, şehri olmuyor arkadaşlar. o yüzden "şu ülkede çok hırsızlık oluyormuş dikkat et" diyenlere kulak asmayın. turistin gidebileceği her yerde en az bir hırsız mutlaka vardır. bunu bilerek hareket edin. eğer tedbirli olursanız gittiğiniz gibi dönersiniz. eğer tedbirli olmazsanız muhtemelen bu talihsizlik başınıza gelir. ama bazen tedbir de işe yaramıyor ve hırsızlığa engel olunmuyor. öyle durumlarda ise moral bozmuyoruz, "en azından hayattayız be abi" diyerek yola devam ediyoruz. acısı geçtikten sonra türkiye'ye dönüp komik bir anı olarak anlatıyoruz.
Çantanı yada değerli herhangi bir eşyanı bir anlığına dahi gözünün önünden ayırmamak lazım. Oturduğunuz yerlerde çantanızı yanınıza yada arkanıza değil önünüze koyun.
+ bi uygulama vardı adını hatırlamıyorum telefonu hareket ettirince şifre girmezsen alarm çalıyordu. O uygulamayı indirip hostellerde yada herhangi bir yerde uyurken telefonu çantanızın içine koyarsanız biri çantanızı yürütmek istediğinde telefonun alarmı çalmaya başlayacaktır...
her yerde, her ülkede, her şehirde başınıza gelebilecek olaydır. şöyle ki bundan iki ay önce 9 günlük budapeşte-bratislava-viyana-budapeşte yolculuğu yaptık. son gecemizde (ama hakkaten son gece bakın) gezinip şehirle vedalaşırken bu budapest eye, akvarium'un falan olduğu erzsébet tér'e geldik. cumartesi olması sebebiyle inanılmaz kalabalıktı. ama öyle bi kalabalık ki gençler evlerden içeceklerini falan almış (zaten standdan alınan bira benim aldığım kahveden daha ucuzdu) parkta yerlerde oturup muasırca eğleniyorlardı, biz de parkta kendimize bir yer bulup oturduk ve tam türkiye'de bunu asla yapamayacağımızı, kimsenin kimseyi rahatsız etmediğini, ne kadar güvenli olduğunu, burada yaşamanın ne kadar güzel olacağını konuşuyorduk. ben de o arada telefonumu bağdaş kurduğum yerde tam bacaklarımın önüne koymuştum. biri gelip para istedi, yok dedik, gitti. bam! on dakika sonra kalkarken fark ettim ki telefonum yok. gezi bana biraz pahalıya patladı anlayacağınız :(
Sanırım en pahalıya patlayan hırsızlık olaylarından biri olmuştur. Görev için Meksika'ya giden bir meslektaşım 2 dakikalığına başı boş bıraktığı yaklaşık 50.000 tl değerinde olan kamerasının üzerine en son soğuk bir su içiyordu.
Almanya üzerine konusacak olursam her ülke gibi burada da hirsizlik tabiki var. Herhangi bir hirsizlik vakasinda polise tutanak tutturmalisiniz ve bunun icin ya ingilizcr ya almanca derdinizi anlatacak kadar bilmeniz gerekiyo.
Çadırımın çalınması: Balkan turumun ilk gününde Üsküp'teki bir hostelde başıma gelen trajik bir vakadır.
madrid'teki veletler .. asiri uyanik ve ultra organize.. ozellikle tatilin son gunu , son dakikalari rehavete kapilan gevsemiz turistleri cat diye avlarlar.. cantayi boyundan cikarmamali , oturulan mekan acik alansa masa ustune birsey konulmamalidir.
Sirt cantamda police sticker var
Harbiden beni bile koruyor.
Fransa’da özellikle Paris’te 5 dakikalık periyotlarla karşılaşacağımız olay; hırsızlık! Louvre’da fotoğraf çekilmek için 1 dakikalığına kenara bıraktığım montumun arkamı dönene kadar çalınması..
/ 2