yurt dışında hırsızlık olayları
hırsızlığın ülkesi, şehri olmuyor arkadaşlar. o yüzden "şu ülkede çok hırsızlık oluyormuş dikkat et" diyenlere kulak asmayın. turistin gidebileceği her yerde en az bir hırsız mutlaka vardır. bunu bilerek hareket edin. eğer tedbirli olursanız gittiğiniz gibi dönersiniz. eğer tedbirli olmazsanız muhtemelen bu talihsizlik başınıza gelir. ama bazen tedbir de işe yaramıyor ve hırsızlığa engel olunmuyor. öyle durumlarda ise moral bozmuyoruz, "en azından hayattayız be abi" diyerek yola devam ediyoruz. acısı geçtikten sonra türkiye'ye dönüp komik bir anı olarak anlatıyoruz.
Çantanı yada değerli herhangi bir eşyanı bir anlığına dahi gözünün önünden ayırmamak lazım. Oturduğunuz yerlerde çantanızı yanınıza yada arkanıza değil önünüze koyun.
+ bi uygulama vardı adını hatırlamıyorum telefonu hareket ettirince şifre girmezsen alarm çalıyordu. O uygulamayı indirip hostellerde yada herhangi bir yerde uyurken telefonu çantanızın içine koyarsanız biri çantanızı yürütmek istediğinde telefonun alarmı çalmaya başlayacaktır...
+ bi uygulama vardı adını hatırlamıyorum telefonu hareket ettirince şifre girmezsen alarm çalıyordu. O uygulamayı indirip hostellerde yada herhangi bir yerde uyurken telefonu çantanızın içine koyarsanız biri çantanızı yürütmek istediğinde telefonun alarmı çalmaya başlayacaktır...
her yerde, her ülkede, her şehirde başınıza gelebilecek olaydır. şöyle ki bundan iki ay önce 9 günlük budapeşte-bratislava-viyana-budapeşte yolculuğu yaptık. son gecemizde (ama hakkaten son gece bakın) gezinip şehirle vedalaşırken bu budapest eye, akvarium'un falan olduğu erzsébet tér'e geldik. cumartesi olması sebebiyle inanılmaz kalabalıktı. ama öyle bi kalabalık ki gençler evlerden içeceklerini falan almış (zaten standdan alınan bira benim aldığım kahveden daha ucuzdu) parkta yerlerde oturup muasırca eğleniyorlardı, biz de parkta kendimize bir yer bulup oturduk ve tam türkiye'de bunu asla yapamayacağımızı, kimsenin kimseyi rahatsız etmediğini, ne kadar güvenli olduğunu, burada yaşamanın ne kadar güzel olacağını konuşuyorduk. ben de o arada telefonumu bağdaş kurduğum yerde tam bacaklarımın önüne koymuştum. biri gelip para istedi, yok dedik, gitti. bam! on dakika sonra kalkarken fark ettim ki telefonum yok. gezi bana biraz pahalıya patladı anlayacağınız :(