#tüm black-sheep entry'leri
40'lı yaşlarındayken devamlı gözlerden uzak hira mağarasına çekilmeye başlar. bir gün mağarada otururken kendisine vahiy geldiğini ve peygamberlikle görevlendirildiğini söyleyerek dağdan iner ve olaylar gelişir. bu hikaye günümüzde geçiyor olsaydı bu kadar etkili olur muydu bilemiyoruz.
eğer böyle bir yerin varlığından daha önceden haberim olsaydı van'a gittiğimde gezmek için burayı da listeme eklerdim. demek ki yeterli derecede tanıtılmıyor çünkü van'da gezmeye can atarken kimse bana böyle bir yer önermedi. artık bi dahaki sefere.
Fuji dağı yakınlarında bulunan ormanın adı. Japon mitolojisinde ruhlara ev sahipliği yaptığına inanılır. Japonların genelde intihar etmek için tercih ettikleri orman. İstastistiklere göre yılda ortalama 50 ile 100 arasında insan ormana gelerek hayatına son veriyor. Son dönemlerde bu intiharların önüne geçmek için intihar edenlerin sayıları medya ile paylaşılmıyor. Ormanın çeşitli yerlerinde "tekrar düşünün", "lütfen intihar etmeden önce polise danışın" şeklinde tabelalar mevcut. umarım bir gün yolum japonyaya düşer ve bu ormanda bir tur atabilirim.
1560-1615 yılları arasında macaristan'ın zengin ve köklü ailelerinden birinde doğmuştur. Tarihte adından kanlı kontes olarak söz edilir. 40 yaşına geldiğinde, yaşlanıp güzelliğini kaybedeceği telaşına düşer. Genç kızların kanının kendisine gençliğini ve güzelliğini geri kazandırdığı inancına kapılır. Bu sebeple 600 kadar genç kızı kaçırtıp öldürdükten sonra kanlarıyla duş almıştır. Önceleri sadece köylü kızlarını katlederken kocasının ölümünden sonra işi büyüterek soyluların kızlarına da göz diker. Böylece görgü ve terbiye öğrenmeleri için sarayına kabul ettiği kızların tamamının sırra kadem basması ve bölgedeki kız kaçırma olaylarının artmasıyla dikkatleri üzerine çeker. sapkınlık ve cadılık suçlarından mahkemeye çıkmış ve suçlu bulunarak kazığa bağlanıp diri diri yakılmaya mahkum edilmişse de soylu bir aileden gelmesi sebebiyle cezası kendi şatosunda duvarlarla çevrili tek bir deliği olan bir odaya ömür boyu hapis cezasına çevrilmiştir. Kalesinde ki bu odada 3 yıl sonra ölmüştür. Ölümünün ardından bir daha kullanılmayan Csejte şatosu şu an'da slovakya sınırları içerisinde harabe olarak durmaktadır ve bölgede ki vampir hikayelerinin ilham kaynağı olduğu düşünülmektedir.
başıma birşey gelmeyecekse müziğini hiç beğenmediğim. neden bu kadar abartıldığını anlamadığım sanatçı. yaptığı müzik ile kendi döneminin sanatçılarından ne bir adım öndedir ne de arkadadır. ortalama bir sanatçı. neden aradan bu kadar sivrildiğini anlamadım. muhalif bir yapısı olduğu için mi acaba diye düşündüm bi ara ama yine bi cem karaca değil. müziği fazlasıyla overrated olsa da karakter olarak kaliteli bir insandır orası ayrı tabi.
İskandinav mitolojisinde tek gözlü bilge tanrıdır. dünya ağacı Yggdrasil’in kökleri arasında bir bilgelik kuyusu bulunmaktadır. Odin bu kuyudan bir yudum su içmeye ne kadar kararlı olduğunu kuyunun koruyucusu Mimir'e ispatlamak için tek bir gözünü oyar ve kuyuya atar. Karşılığında kuyudan bir yudum su içer ve aradığı bilgeliğe kavuşur. İskandinav mitolojisine göre 9 farklı diyar vardır ve Odin tahtı Hlidskjalf’ta oturduğunda 9 diyarda da olanları görebilir. Yanı başında bulunan iki kuzgunu Huginn (Düşünce) ve Muminn (Hafıza) ise her gün dünyanın dört bir yanını dolaşıp Odin’i olan bitenler hakkında bilgilendirirler.
'' Doğum öncesi muhafazakarları döllenmeden 9. aya kadar fetüsle kafayı bozmuşlardır. Doğumdan sonrasını ise bilmek istemezler. Hatta duymak bile istemezler. Ne yeni doğan bakımı , ne günlük bakım, ne okul yemeği, ne yemek kuponları, ne refah.. hiçbir şey. Eğer doğum öncesiysen iyisin. Eğer okul öncesiysen boku yedin. Muhafazakarların umrunda olmazsın. Ta ki askerlik çağına gelene dek. İşte o zaman yine iyisin. Aradıkları şey tam da sensin. Muhafazakarlar yaşayan bebekler ister ki onları ölü askerlere çevirebilsinler '' demiş George Carlin. Ne de güzel demiş
Karadağ'ın başkentidir. Bir başkent ne kadar sıkıcı olabiliyorsa işte o kadar sıkıcı bir başkenttir. Eğer trenle geldiyseniz gardan çıktığınız gibi taksiciler sizi kazıklamak için sıraya gireceklerdir. Şehirde pek bir aktivite yok ama Yeme içme fazlasıyla ucuz. Görülmesi gereken yerlerini gezmek muhtemelen yarım gününüzü alır. Açıkcası buraya harcayacağınız vakiti kotor 'a ayırsanız çok daha iyi yaparsınız.
eğer izmir'i sevmeyenlerdenseniz selaniğide pek sevmezsiniz çünkü şehir bir çok yönden izmiri andırıyor.
uğradığı topraklara cehaleti paket olarak yanında götüren dindir.